Bir muhalefetin adaylarını sunuş biçimine bakıyorum bir de Erdoğan'a yönelik yaklaşımlara. Erdoğan Türkiyesiyasi tarihinin hemsandıkta hem icraattauzak ara en başarılıismidir. Ama bunarağmen tüm siyasi kariyeri hemiçeriden hem dışarıdan hakaretevaran eleştirilere göğüs germeklegeçti. Muhalefet zaten hakaretihiç eksik etmedi de Erdoğaniçeriden de kıyasıya eleştirilerinve hatta siyasi elitler düzeyindeihanetlerin hedefi haline geldi. Bunun sebepleri ayrıca araştırılmalı ama gelin önce bir mukayese yapalım. Ve neyle karşı karşıya olduğumuzu bir tespit edelim. İşin ne kadar tuhaf olduğunu anlayalım.
Muhalif siyasetçilerden eğer bir tanesi Erdoğan'ın yapıp ettiklerinin binde birini becerebilseydi sanırım ona kutsallık payesi verilirdi. Düşünsenize muhalifler Muharrem İnce'den bile kahraman çıkarmaya çalıştı. Hala o kahramanı çıkarmaya çalışanlar da var. 2018'de aday olduğunda da yere göğe sığdıramadılar. Seçim gecesindenitibaren de ne sarhoşluğunubıraktılar ne saray ajanlığını. Önce tuvaletin kapısına oturttular sonra da partiden gönderdiler. Ama son günlerde bakıyorum da bunlar hiç yaşanmamış gibi yine İnce güzellemeleri başlamış. Sanki bir yapboz gibi. Birilerinin tüm bu olup biten sonrasında bile Muharrem İnce'ye bu kadar övgüler dizebildiği bir sahnede Erdoğan'a burun kıvıranları görünce insan gerçekten hayret ediyor. Saçma değil mi? Bence çok saçma. Ama hepimizi bu pazarlama işlerine alıştırdılar. Artık nedense pek sorgulamıyoruz.
Başka örneklere de bakalım. Mesela bir tarafta şu ana kadar hiçbir siyasi süreci yönetemeyenAkşener'in bile kuyruğundan ayrılmayanlara bakın bir de Erdoğan'a ihanet eden bakan ve başbakanların listesini çıkartın. Mesela bir tarafta Kılıçdaroğlu gibi denenmişve tutmamış bir ismi bile kazanacak aday statüsüne oturtanlara bakın bir de yirmiye yakın sandıktan başarıyla çıkmış Erdoğan'a karşı yaklaşımları izleyin.
Erdoğan sadece sandıkta başarılı olmamış. Ülkenin altyapısını baştan aşağı inşa etmiş. Ülke tarihinin en büyük demokratik atılımlarını gerçekleştirmiş. Darbelere direnmiş. Şapkasını alıp gitmemiş. Sandığın onurunu korumuş. Vesayet mekanizmalarını çökermiş. Başörtüsü sorununu çözmüş. Ayasofya'yı ibadete açmış. Kürtlere kültürel ve toplumsal özgürlükleri açan tek isim olmuş. Savunma sanayiini millileştirmiş. Türkiye'yi yurtdışında askeri operasyonlar yapabilecek hale getirmiş. Bütün bunlarıve daha fazlasını her türlüzorluğa karşı başarmış.
Ama neymiş? Erdoğan da çok "şeymiş." Neymiş kardeşim? "Şeymiş işte." Yahu söylesene neymiş? "Hah, tek adammış." Bu mu yani? Gerçekten bu mudur? Tek bir seçimbile kazanamamış hemparti içinde hem ittifak içindekimseyle uzlaşmamış veherkese kumpas kurmuş,komployla gelmiş ve komplodışında gitme ihtimaliolmayan Kılıçdaroğlu diktatördeğil de Erdoğan diktatöröyle mi? Lütfen komik olmayın.
Ama haklı olabilirsiniz. Erdoğan gerçekten adammış. Hem de adam gibi adam. Hakikaten siyasetteki adam gibi tek adammış. En azından yukarıdaki mukayeseler onu gösteriyor. Ama bu basit gerçeğe rağmen tozu duman katanlar kâğıttan kaplanlar üretmeye devam ediyor. Hepsini şimdi bir sepete doldurdular. Seç, beğen, al.
Mars'tan bir ziyaretçi ülkemize gelse, olup bitene baksa, kafası gerçekten çok karışırdı. Dünyada çok tuhaf karşılaştırmalar yapılıyor diye düşünmekten kendini alamazdı. Ama bilmez ki, bizim muhalefet önce helvadanputlar yapar sonra da oputları kendisi yer.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.