İsveç son günlerde her türlü provokatif eylemin içinden çıkıyor. İki hafta önce PKK'ya yakın grupların yaptığı rezillerin etkisi daha geçmeden bu kez de Kur'an yakma provokasyonun merkezi oldu. Arka arkaya bu tür işlerin sahnelenmesi tabi ki bir tesadüften ibaret olamaz. Hepsinin bir mantığı ve sahibi var. İsveç zaten Türkiye ile ilişkilerine dikkat eden bir ülke değildi. Ancak son günlerde sistematik bir biçimde bunları sahnelemesinin bir hedefi olmalı. Delinin biri durdukyere çıkıp Kur'an yakmayakalkışmıyor. Gösteri için İsveç devletinden izin alıyor. Aslında sadece izin almadığını,emir veya cesaretaldığını hepimiz tahminedebiliyoruz. Kimse bana ifade özgürlüğü hikayesi anlatmasın. Planlı bireylem var karşımızda.
Halbuki İsveç'in Türkiye ile ilişkilerini dikkatli biçimde kurmasını bekleriz. Madrid'de varılan uzlaşma çerçevesinde İsveç'in Türkiye'ye verdiği sözleri yerine getirmesini bekliyoruz. Fakat bu zamana kadar somut ve yeterli adımlar atmış değil. Mesela Türkiye toplamda 42 teröristin iade edilmesini bekliyor ancak bu zamana kadar listeden tek bir isim bile iade edilmedi. Cumhurbaşkanı'nınismini zikrederek iadesiniistediği FETÖ'cüyübile iade etmediler. Sadece bir PKKlı iade edildi. O da listede yoktu. Diğer tüm anlaşma maddelerinde durum aynı. Sahte beyanatlar dışında bir gelişme yok. İyi de İsveç NATO'yagirmek istemiyor mudiye düşünebilirsiniz.Ben çok emin değilim. Ozaman da yazdım. İsveç'inyazın da şimdi de NATO'yagirmesini mecbur bırakanşartlar yok ortada.Yüzlerce yıldır hiçbir ittifakaüye olmamış İsveç'insırf Ukrayna Savaşı veRus saldırganlığı nedeniyleNATO'ya girmeyekalkması çok gerçekçideğildi. Hele bugün RusyaUkrayna'da saplanmışkeneğer bir tehdit hissediyorsabile İsveç artık o tehdidi dehissetmiyor. Soğuk Savaş'tabile NATO'ya üye olmayanİsveç bugün neden bukadar istekli olsun? İsveç'inNATO üyeliğini asıl isteyeninABD olduğunu otarihlerde de iddia etmiştim.ABD için İsveç veFinlandiya NATO'da olmayıpAB'de bulunan iki ayrıkotuydu. Onları da NATOşemsiyesi altına almak isteyenasıl ABD'deydi. Vedurum anladığım kadarıylahala aynı. İsveç ise ABD'yi reddetmekyerine bu işibaşka yöntemlerle halletmeninpeşine düşmüşolabilir. Türkiye'de yaratacağıbir infial Türkiye'ninveto yetkisini devreye sokarve İsveç NATO'ya girmemesininkendi suçu olmadığınıiddia etmeye çalışabilir.Böylece ne ABD'yi reddetmişolur ne de kendi kamuoyuönünde güç durumdakalır. Normalde şu tür işlerNATO'ya dahil olmayı isteyenbir devletin yapacağıişler değildir. Bence konuyabu açıdan bakmak dahaanlamlı değerlendirmelerüretebilir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.