Hayalden gerçeğe Erdoğan siyaseti

AK Parti teşkilatları pazar günü İstanbul'da seçim startını verdi. NEF Stadyumu'nda yaklaşık 50 bin kişiyle coşkulu bir teşkilat toplantısı yapıldı. "20 yıldır iktidar" diyoruz, "Yorulmuştur" diyoruz ama hâlâ en ilginç fikirlerle karşımıza yine AK Parti çıkıyor. Stadyumda teşkilat toplantısı yapmak bence son derece iyi bir fikirmiş. Ortaya çıkardığı enerjiyi görseniz ne demek istediğimi anlardınız. İstanbul teşkilatı heyecanlı ve çalışkan bir görüntü ortaya koydu. "İstanbul tamam" sloganı, bu miting gibi toplantıya damgasını vurdu.
Cumhurbaşkanı tüm tribünleri teker teker dolaştı. Parti teşkilatıyla resmen kucaklaştı. Yaptığı konuşmada da 2023 seçimine giderken AK Parti'nin seçim stratejisinin genel hatlarını çizdi. Bir yanda makro hedefler koydu, diğer yanda tek tek tüm sandıklara yönelik yöntemin ne olması gerektiğini anlattı. Makro hedeften mikro yönteme kadar her şeyi tasarlanmış. Büyük bir hayalden sandık gerçeğine bir çizgi çekmiş. Bundan sonrası sadece saat gibi işletmek kalmış.

SANDIK ÇALIŞMASI
Türkiye Yüzyılı vizyonu yine genel çerçeveyi oluşturuyordu. Erdoğan bu sayede büyük bir hayal, geniş bir perspektif ortaya koyuyor. Seçmene ve teşkilata Türkiye'yi dünyanın yıldızı yapma vaadinde bulunuyor. Bağımsız ve güçlü bir Türkiye fikrini işliyor. Konuşmasına "Türkiye'nin altyapısını biz inşa ettik üstyapısını da biz inşa edeceğiz" diyerek başladı.
Sadece Türkiye'nin gündelik konularını değil yüzyıllık konumunu tartıştı. Bu da Erdoğan'a bir iktidar olarak gündelik eleştirilerden arınma ve büyük resme yönelme imkânı sunuyor. İktidarların eleştireni bol olur. Ama iktidar hâlâ kendini en güçlü alternatif olarak tutabiliyorsa bahsi geçen hedefler de seçmen nezdinde karşılık bulur. Sanırım Erdoğan'ın asıl yapmak istediği de bu.
Öte taraftan mikro konularda Erdoğan oldukça gerçekçi ve cari bir alana vurgu yaptı. Seçim çalışmalarının içeriğine... Bildiğiniz gibi AK Parti, Türkiye'nin seçmen oranında da üye sayısında da en büyük partisi. 11 milyonu aşkın üyesi var. Türkiye'deki seçmen sayısının beşte biri. Yani her beş kişiden biri, bırakın oy vermeyi partiye üye olmuş.
Erdoğan bunu daha da geliştirmenin peşinde. Stadyumdaki konuşmasında üye sayısını artırmak ve sandıklara odaklanmak gerektiğini anlattı. AK Parti'nin Milli Görüş çizgisinden bu yana başarısının anahtarlarından biri olan herkesin yakın çevresinde ve kendi sandığında çalışması ve en az bir kişiyi ikna etmesi gibi siyasetin en temel gerçeklerine vurgu yaptı.
Özü itibarıyla Erdoğan bir kez daha gösterdi ki, hâlâ en büyük vizyonu o ve partisi ortaya koyabiliyor. Bu vizyona ulaşmada en gerçekçi yöntem yine aynı adreste bulunuyor. Hepsinden önemlisi hâlâ en çalışkan Erdoğan ve partisi.

MUHALEFET YİNE TOPLANMIŞ
Bu esnada "Muhalefet ne yaptı?" diye sorabilirsiniz. Genel başkanlar bilmem kaçıncı toplantılarını yapmışlar. Yemek de yemişler. Herhalde kahve de içmişlerdir. Afiyet, bal, şeker olsun.
"Ama bir de anayasa başlığı tanıtmışlar" diyebilirsiniz. Ne önemi var ki? Aday bile çıkaramadıkları için kazanamayacakları bir seçimin ardından gidebilecekleri bir anayasa referandumunun boş hayali hiç kimse için bir anlam taşımaz. Daha ya bunu bile kavramadılar ya da kendi aralarında cari siyaset konusunda, yani adaylık konusunda anlaşamadıkları için bu tür işlerle top çevirmeye devam ediyorlar.
"İyi de metnin içeriğine baktın mı?" diye sorarsanız şahsen benim bu tür gerçek dışı işlere pek vaktim yok. Çoğunluğun da benim gibi artık ilgisini yitirdiğini garanti edebilirim.