Cumhurbaşkanı Erdoğan son bir hafta içinde iki ayrı resim verdi ve ikisi de gündeme bomba gibi düştü. Biri Özbekistan'dan, diğeri New York'tan. Özbekistan'daki fotoğrafta Erdoğan,Şanghay İşbirliği Örgütü'nün üyeülkelerinin liderleriyle eğlenceli birsohbette görülüyor. New York'taki görüntülerde Central Park'takiAmerikalılar ve turistlerle fotoğrafçektiriyor ve kısa kısa selamlaşıyor.
Bir siyasetçi sadece iki görüntü üzerinden gündem olur mu? Konu Erdoğan olunca oluyor işte. Kimileri miting yapsa da, günlerce hazırlanıp siyasi açıklamalarda bulunsa da gündem olamazken Erdoğan bir fotoğraf karesiyle bile ülke gündemini sarsabiliyor. Sanırım gerçek liderlik ile resmi genel başkanlık arasındaki fark bu olsa gerek.
Her iki görüntü de yayınlandığında destekçileri bir anda Erdoğan'ın görüntülerdeki duruşuyla gurur duydu. Muhalifler de bu esnada bu işe bir kulp bulmakla meşguldü. "Bunda gurur duyulacak bir taraf olmadığını" falan söyleme çabasına giriştiler. Tabii ki gurur duymayabilirsiniz. Ama bir hakkı da teslim etmek zorundasınız. Tabii ki Erdoğan, diğer ülke liderlerini kontrol ediyor falan dediğimiz yok. Ama resimgerçekten çok samimi, gerçekçi veErdoğan'a sahip olmanın rahatlığınıaşılıyor. Türkiye'nin dünyada başarıylatemsil edildiğini gösteriyor. Yiğidi öldür ama hakkını ver
Daha önemlisi, Erdoğan'ın her iki görüntüde de, yani hem Semerkand'da hem de New York'ta aynı duruşu sergilemesiydi. Samimi, içten, rahat, babacanve etkileyici. Bir miting sonrasında nasıl camdaki bir teyzeye eliyle işaret edip "Çay var mı?" diye soruyorsa Şanghay'daki devlet başkanlarıyla da aynı samimiyet dilini tutturabiliyor. Central Park'taki turistlere de kendini hiç bozmadan aynı duruşu sergileyebiliyor.
Türk siyasetinde rakipleri tarafından defalarca taklit edilmeye çalışılan ama bir türlü aynı başarıyı yakalayamayan gecekondu ziyaretlerinde nasıl bir samimiyet varsa bu hafta yayınlanan iki resimde de aynı samimiyet ve rahatlık vardı. Rakipleri gecekonduyu ziyaret ederken ayakkabıyla girerken, bir yabancı büyükelçi karşısında bile ezilip büzülürken Erdoğan her iki sahnede de dik ve dostça bir duruş ortaya koyabiliyor. Bence asıl büyüsü de burada.
Türkiye'den Erdoğan'ı yurtdışında seyreden bir vatandaş, ülkesini temsil eden liderin güçlü duruşundan ve etkileyiciliğinden emin olabiliyor. Hikâye bundan ibarettir ve bir Türk vatandaşını gururlandırması için yeterlidir.
BM'YE SESLENIŞ
Bugün Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda bir konuşma yapacak. Biz de geziye katılan gazetecilerle beraber yakından takip edeceğiz. Size de buradan aktarmaya çalışacağım. Ama seyretmenizi de tavsiye ederim. Aynı duruşu o kürsüde de ortaya koyacaktır. "Dünya beşten büyüktür" diye haykıracak ve "Daha adil bir dünya mümkündür" diye seslenecektir.
Central Park'taki Ukraynalının umudu olduğu gibi ezilmiş ülkelere de umut olmaya çalışacaktır. Erdoğan'ın siyasetini biraz da bu noktadan anlamakta fayda var.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.