Tunç Soyer’in Yunanistan tercihi
Konuşmanın içeriği Yunan işgaline dair hiçbir şey içermiyordu. Kısaca, Osmanlı'ya hakaretler demetiydi. Ve aslında tarihi bir başlıktan kendine ucuz siyaset devşirmeye çalışıyordu.
Hiçbir tarihi konuya salt tarihi bir konu olarak bakma eğilimim yoktur. Tabii ki tarih sıkılıkla geriye doğru inşa edilen bir anlatı halini alabilir. Siyasetten bağımsız düşünmek kolay değildir. O nedenle ihanet tartışmaları hiçbir zaman bitmez. Tartışır durursunuz. Herkes kendi meşrebine uygun olanı düşünmeye ve ona dair kanıtlar üretmeye devam eder. Ama her şeyin bir sınırı da olmalı.
Tarih bilginiz mesela "Sakarya Savaşı'nın Sakarya şehrinde olduğunu" sanacak kadar komik düzeylerde olabilir. Veya belki de gerçekten İzmir'in Yunanlılar tarafından işgal edildiğini bilmeyecek kadar cahil olabilirsiniz. Hadi bunları affedelim. Durmayalım. Tarihi bir tartışmadan kendinize siyasi argümanlar çıkarıp Erdoğan ve destekçilerini denize dökme hayalleri kuruyor da olabilirsiniz.
Ama insan evladı bir kere de Yunan mezalimini ağzına almaz mı? Adama sormazlar mı "Kimden kurtuldu bu İzmir?" diye. Soruldu da. Kendisine tevil etmesi için şans da verildi. Ama Soyer ısrarla Yunanistan'a dair tek kelime etmedi. İşte bu siyasi ve ideolojik bir tercihtir.
CHP'nin önde gelen siyasetçileri bugün bu noktaya kadar geldiler. Erdoğan düşmanlığı nedeniyle her türlü şey mübah görülüyor. HDP/PKK ile de ittifak yapılabilir. FETÖ'cülere destek açıklamaları da sunulur. Yunanistan haklı bulunabilir. Agamemnon özentisi sergilenebilir. Doğu Akdeniz'de "Türkiye uluslararası hukuku çiğniyor" denebilir. "Karabağ'da Türkiye cihatçıları destekliyor" denebilir. Sınırötesi harekât tezkeresine sırf HDP/PKK öyle istiyor diye ret oyu verilebilir. HDP'lilere bakanlık da verilebilir. Yeter ki, Erdoğan gitsin.
Evet, kısaca CHP'nin geldiği nokta budur. Tunç Soyer de bunun önde giden temsilcilerinden biridir. Hikâye bu kadar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)