Şimdi de ‘Bay Kemal’
Nerede kurgulanıyor? Bunları kim akıl ediyor? Bilemiyorum. Ama hepsinin yapaylık ürünü olduğu kilometrelerce öteden belli oluyor.
Şimdi de Kılıçdaroğlu yeni bir isimlendirmeyi benimsemiş. Hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hafiften alaycı bir dille kullandığı "Bay Kemal" kimliğini almış, ona kendince bir içerik üretmeye çalışıyor. Gerçekten bu kimliği sevdiği için mi yapıyor yoksa bundan rahatsız olsa da rahatsız gibi görünmemek için mi uğraşıyor bilemiyorum, ama 10 yılı aşkın bir süredir Türkiye'nin en büyük siyasi partilerinden birine liderlik eden bir genel başkanın bu tür arayışlara girmesi bana komik geliyor.
Anlamını da pek kavrayamadım. Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bay Kemal" ifadesini sanırım toplumda kullanılmayan bir hitap biçimi olduğu için Kılıçdaroğlu'nun toplumsal karşılığı olmadığının altını çizmek için söylüyor olabilir. Kılıçdaroğlu da bu kavrama her nasıl oluyorsa adalet, ahlak, kul hakkına özen ve antiemperyalizm gibi anlamlar yüklemiş. İlk üçü zaten genelgeçer ifadeler de en azından "antiemperyalizm" falan demese belki ciddiye alan olurdu. Oturur düşünürdük. Uydu mu diye. Ancak izlediği siyasete rağmen antiemperyalizm falan deyince bana bir gülme geliyor. Kafamı toplayıp da düşünemiyorum.
Bütün bunları bir kenara bırakın. Bu yapay çabalar acıklı bir hâl aldı. Yıllarca en üst düzey siyaset yap. Şöyle kallavi bir unvanın olmasın. Bir "fizikçi Muharrem" bile çıkmasın. Kendin kurmaya çalış. O da olmayınca Erdoğan'ın ipine sarıl.
Halbuki bu düzeyde siyaset yapanlara kimliğini genelde millet verir. Mesela, Demirel'e "Baba" der. Ecevit'e "Karaoğlan". Erbakan "Hoca" veya "Mücahit" olarak anılırdı. Bugünlerde "Reis" denilince herkes Erdoğan'dan bahsedildiğini bilir. Çünkü bu kimliği vatandaş verir ve gerçekçidir. Reis gibi reistir. Şak diye oturur ifade yerine.
Ama Sayın Kılıçdaroğlu'nun bütün denemeleri iğreti durdu. Neden mi? Çok basit. Çünkü toplumda gerçekten bir karşılığı yok. Üzgünüm ama siyaset böyledir. Olmayınca olmaz. Siz partinin "genel müdürü" gibi yerinizde saymaya devam ederseniz akılda kalacak bir lakabınız dahi olmaz.
Bunları kesinlikle küçük görme maksadıyla falan yazmıyorum. Samimiyetle böyle düşünüyorum. Ve bu satırları okuyan muhalif seçmenin de kabul etmekte güçlük çekse ve bana kızsa da içten içe benim gibi düşündüğünü çok iyi biliyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)