Birlik mi? Güvenlik mi?
Kabaca özetlemek gerekirse, ABD, NATO'yu hem Avrupalı devletleri kontrol altında tutmanın hem de Rusya'yı dengelemenin bir aracı olarak görmeye başladı. Ukrayna Savaşı bunun en güzel örneği. ABD, Avrupa'nın daha fazla maliyet yüklenmesini istiyor. Böylece Avrupa'da statükoyu korumuş olacağını düşünüyor. NATO bu anlamda Avrupa'yı ABD'nin etrafında birleştirme aracı haline geliyor.
Öte yandan Avrupa da NATO'yu benzer bir mantıkla ele alıyor. NATO'yu Batı birlikteliğinin ve ABD'yi Avrupa güvenliğine entegre etmenin bir aracı olarak görüyor. Birliktelik meydana geldiğinde güvenliğin doğal olarak sağlanacağı gibi basit bir iyimserlik var bu bakışların içinde.
Bu nedenle de birliktelik fikri sürekli ön planda tutuluyor. Mümkün olduğunca geniş ve değerler temelinde tanımlanmış bir NATO çıkıyor karşımıza.
Halbuki hem genişlik hem de değerler temelinde tanımlanması, NATO'nun doğasına ve işlevselliğine uygun değil. Hepimizin bildiği gibi genişleme, derinlemenin tersine çalışır. Ve ittifaklar, değerler temelinde değil ortak düşman temelinde tanımlanır.
Her yeni üyenin NATO'ya katılması, daha geniş bir savunma ve caydırıcılık hattı demektir. Üyelerin birbirine daha az güvenmesini de beraberinde getirir. Stratejik önceliklerin muğlaklaşmasına neden olur. Rusya'ya karşı güvenlik sağlayan bir ittifak olmaktan çıkıp Batı'nın işbirliği modeli haline geldikçe NATO asıl görevinden uzaklaşıyor.
Evet ittifaklar için birlik fikri önemlidir. Ancak birlik, güvenliğe hizmet ettiği müddetçe tercih edilir. Birlik araçtır, güvenlik amaç. Bu rağmen NATO'nun son tanımlarında neredeyse bu ilişki baş aşağı olmuş gibi. Her noktada birlik adına birlik arayışı dile getiriliyor. Çünkü sorun zaten burada.
Amerikan liderliği olmadan duygusal tonlamaları ne kadar artırırsanız artırın tarafların birbirine güvenini sağlayamazsınız. ABD artık öncü rolü oynamayacağını ve sadece bir örnek teşkil edeceğini anlatmaya devam ettikçe güvenlik fikri yerine birlik fikri ön plana çıkmak zorunda kalıyor. NATO'nun asıl açmazı burası ve tüm metinler ile tartışmalara yansıyan da bu güvensizlik hissidir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)