Geçtiğimiz günlerde Elon Musk, Twitter'dan bir karikatür paylaştı. Karikatür, İstanbul'un sur kapıları açık kaldığı için fethedildiğini ima ediyor. Elon Musk'ın bu karikatürü paylaşmasının kendince gerekçeleri olabilir. Yazılım dünyasında kendine göre bir mücadele veriyor ve İstanbul'un fethi konusu üzerinden muhtemelen bir yerlere mecazi mesajlar gönderiyor.
Ama Türkiye'de birçok insan konuyu İstanbul'un fethi üzerinden ele aldı. Karikatürde İstanbul yerine Konstantinopolis ifadesinin geçmesine sinirlenenler oldu. İstanbul'un açık bir kapı sayesinde fethedildiği iması da çokça tartışıldı. Birçok Osmanlı tarihçisibunun yanlış olduğunu gösterdi. Ama asıl mesele bence bu da değil. Bu sadece bir örnek. Ve Batı'da yaygın olan üstünlükçülük fikrinin bir yansıması.
Batı'da bu yanlış bilgiler genel bir kanaat olarak kullanılır. Özel olarak askeri tarih çalışırım. Ve bu alanda çokça Batılı kaynaklara bağımlı kalırsınız. Ve her yeni kitabı okurken ben de aynı hisse kapılırım. Batı dışıdünya, askeri tarihte açıkça küçümsenir, hattaçoğunlukla yok sayılır. Önemli birçok kitabın başlığında bile görebilirsiniz bu tavrı. Kütüphane rafları "Batı'nın askeri sanatı", "Batı'nın askeri üstünlüğü" gibi başlıklarla doludur.
İçeriğe girdiğinizde iyiden iyiye şaşırırsınız. En temiz Batı yenilgileri bile muhakkak hile hurdayla açıklanır. Batı dışı aktörlerin kendi başına doğrudan bir askeri zafer elde edemeyeceği ima edilir. Buna Batı'nın askeri olarak güçlü olmadığı dönemler bile dahildir. İstanbul "açık kapı" sayesinde fethedilmiştir. Niğbolu'da Fransız şövalyesi gereksiz bir cesaret gösterisine giriştiği için yenilmiştir. Çanakkale Savaşı'nda İngilizler, Osmanlı ordusunu küçümsemiş ve doğru düzgün bir harita çalışması bile yapmamıştır.
Osmanlı Beşinci Ordu Komutanı Liman VonSanders'e göre bile Çanakkale'deki Türk askeri"Allah Allah" diye hücum etmekten başka bir şey bilmeyenzavallılardır. Türk subayları ise güvenilmez derecedecahildir. Malazgirt'te Alparslan kazanmamıştır.Romen Diyojen'in emrini Bizans askeri akşamüzeriyanlış anlamış ve kendi toz bulutu içinde kaybolmuştur.Daha size sayısız örnek sunabilirim. Bunların hepsindeBatılı kafa, Türklerin zaferlerini bir anomali olarakgörür ve basit şans, hile ve sahtekârlıkla açıklama eğiliminegider.
Bunu neden mi önemsiyorum? Birincisi, maalesef birçok aydınımızın tarihi bilinci bu tek taraflı tarih okumasıyla şekillendirildiğinden kendini küçümseyen bir topluma dönüşüyoruz. İkincisi, bu eğilim sadece askeri tarihle ilgili değil bugün hâlâ her konuda karşımıza çıkıyor. Türkiye'nin dış politikasını incelerken Türkiye'yebiçtikleri edilgen rol, Türkiye'nin kendi çıkarlarınakarşı takındıkları umursamaz tavır veTürkiye'yi kontrol etmeye yönelik küstah söylem hep aynı bakış açısının ürünüdür.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.