Muhalefetin güven vermeyen söylemi
Durum böyle olunca muhalefetin oy oranlarını artırması da mümkün olmuyor. AK Parti her seçim öncesinde kararsızlar sorunu yaşasa da bu kararsızlar muhalefete yönelmiyor. Çünkü muhalefetin ne dediği bile belli değil.
Dahası bazı konularda öylesine gereksiz noktalara savruluyor ki, muhalefet kararsız seçmende bile bunlardan iktidar olmaz duygusu meydana getiriyor. Özellikle dış politika ve güvenliği ilgilendiren birçok konuda gördük. Muhalefet Erdoğan'a muhalefet etmeyi Türkiye'nin çıkarlarına muhalefet etmekle karıştırıyor. Türkiye'nin Suriye'den asker çekmesi gerektiğine dair beyanatlardan tutun da Karabağ'da Türkiye'nin oynadığı role karşı bile takındıkları tavır ülkenin çok büyük çoğunluğunun beklentilerinin tersine işliyor.
En son olarak Yunanistan'la yaşana gerilim esnasında bile Yunan tezlerini Türk tezlerinden daha çok seslendiren isimlere rastlıyoruz. Neredeyse "Yunanistan haklı, Türkiye haksız" diyecekler. Halbuki tarih boyunca ve özellikle bugünlerde Yunanistan Türkiye'nin dış politikada en az kusurlu olduğu alanlardan biridir. Yunanistan kışkırtıcı ve rahatsız edici taraftır. Türkiye ise tüm konulara daha mantıklı ve adaletli bir çerçeveden yaklaşır. Ve halkta da bunun doğrudan karşılığı vardır.
Dolayısıyla muhalefet Yunanistan konusunda bile doğru düzgün bir söylem üretemediği için vatandaşta güven oluşturması imkansıza yakındır. Herkes basit bir ezberi tekrar ediyor. Ekonominin seçimler üzerindeki etkisinden dem vuruyor. Tabii ki doğru. Vatandaş cebine bakar. Ama tek baktığı şey bu değildir. Genelde oy verdiği parti ve liderle bir güven bağı kurmaya çalışır. O güven bağını Erdoğan bunca zaman kendisi başarıyla sürdürdü. Ama muhalefet bu konuda yine sınıfta kalacak gibi. Seçmen tek tek bütün konuları değerlendirir ama en sonunda bir toplu karar verir. O da ülkeyi yönetmekte kime güvenebileceğiyle ilgilidir. Ve muhalefet bu noktayı yine ıskalıyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)