Yunanistan’ın anladığı dil
Ancak dış politikada gündeminizi nadiren siz belirlersiniz. Çevrenizdekilerin yapıp ettiklerine de cevaplar üretmekte kalırsınız. Yunanistan da sorun çıkarmakta pek mahir ve Türkiye takıntısı da çok yüksek olduğundan kendini Türkiye gündeminde tutmanın bir yolunu hep buluyor.
Dahası Türkiye bu tür gündemlerde diplomatik çabayı hep ön plana çıkartıyor. Ama belli bir saatten sonra dişlerini göstermek zorunda da kalıyor. Zira Yunanistan, Türkiye'nin sertleştiğini görene kadar provokatif tavrını sürdürmeyi alışkanlık haline getirmiş bir ülkedir.
Adalar konusu da benzer bir şekilde gelişti. Uluslararası anlaşmaların tamamında bu adaların silahsız olması gerektiği en açık biçimde belirtilmiş. Ancak Yunanistan tüm anlaşmalara rağmen bu prensipleri çiğnemekle kalmıyor, kışkırtıcı bir tavırla Yunan siyasetçiler adalarda denetleme falan yapıyor.
Doğal olarak da Türkiye uzun süredir her türlü diplomatik yöntemle Yunanistan'ı anlaşmalara uymaya çağırıyor. Bundan birkaç ay öncesine kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan konuyla ilgili olarak, "Dışişleri Bakanlığımız gerekli uyarıları yapmıştır. Daha fazla bu konuyu büyütmek istemiyoruz. Yunanistan anlaşmaların gereklerini yerine getirmelidir" mealinden açıklamalar yaptı.
Ama buna rağmen Yunanistan geri adım atmayınca Cumhurbaşkanı da devreye girdi ve oldukça haklı ve ayarında bir açıklama yaptı. "Şaka yapmıyorum" dedi. Maalesef Yunanistan bu dili özellikle tercih ediyor. İkili müzakerelerden kaçıp Batılı ülkelerin arkasına saklanarak iş çevirmeye devam ediyor. Bu nedenle Türkiye'nin seçenekleri de oldukça kısıtlı. Türkiye şimdilik adaların egemenlik statülerini tartışmaya açarak önümüzdeki dönemde her türlü seçeneğin masada olduğunu ima ediyor.
Bu hikâyeden bile Türkiye'yi eleştirmeye çalışanlar var. Türkiye'nin sert tavır takındığını söylüyorlar. İyi de Yunanistan'ın anladığı başka bir dil biliyor musunuz? Türkiye yeterince meşgulken bunu kendisi için ucuz fırsata dönüştürmekte ısrar eden Yunanistan'a bazı şeylerin çok daha açıkça anlatılması bir tercihten çok zorunluluk.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)