Türkiye'nin Suriye siyaseti ve terörle mücadelesi yine kritik bir dönemeçte. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir operasyonun daha sinyalini verdi. Kamuoyu da tartışmaya başladı. Birtakım yorumcular kendini tutamıyor. Müthiş bir özgüvenle Tel Rıfat'tan girip Halep'ten çıkıyor. Kimi de Rakka'ya kadar iniyor.
Ne kadar da kolay söyleniyor bu tür sözler. Yok, Türkiye'nin bu işleri yapamayacağını düşünmüyorum. Aksine hem orduya hem siyasi iradeye sonuna kadar güveniyorum. Birçok kimse güvenmezken güveniyordum. Ama beni asıl şaşırtan, toplumun ve uzmanlarınbu tür zor operasyonları böylesikolay işlermiş gibi görür hale gelmesi. Sanırım son yıllarda bu kadarçok ve bu kadar başarılı operasyonyapınca herkes alıştı. Ve zoru kolay gibi görmeye başladık.
Halbuki öyle değildi. Bundan beş sene öncesine kadar çok az insan, Türkiye'nin bu operasyonları başarıyla yapabileceğine inanıyordu. "Sınırdanburnunu çıkaramaz" diye düşünenler bile vardı. Çünkü Türkiye'nin böylesi bir alışkanlığı gerçekten yoktu. En fazla Kuzey Irak'ta sıcak takip yapılır ve dönülürdü. Tüm Cumhuriyet tarihimizde yaptığımız en kapsamlı operasyon, Kıbrıs Barış Harekatı'ydı. Bir de askeri harekât yapmadan zorlayıcı diplomasi yöntemleriyle Hatay'ı vatan toprağına eklemiştik.
Bunların dışında Türkiye'nin güvenlik politikası, sınırlarını korumak üzerine kurgulanmıştı. Daha acısı, 90'lıyıllar boyunca ve 2000'li yıllarınbaşında Türkiye'nin Irak'ta kalıcıharekât yapamayacağını generallerdile getiriyordu. Çünkü Türkiye'ninaskeri kapasitesi yeterli değildi.Çünkü Türkiye, Amerika'nınyakın markajı altındaydı. Çünkü Türkiye'de zayıf hükümetler vardı. Siyasi irade sorunu vardı.
Şimdi ise Türkiye, silah ve mühimmatını kendi üretiyor. İstihbarat anlamında dışa bağımlı değil. Ve dahası Türkiye, ABD'ye rağmen kendi ulusalgüvenlik politikasını kurgulayıpicra edebilecek bir bağımsızlıkseviyesine ulaştı. Asıl zor olan kısmı burasıydı. Ve bunlar adım adım yaklaşık 10 yıl boyunca inşa edildi. Test edildi. Sahnelendi.
Mesela Amerikalılar, Türkiye'yi tehdit ederken, darbe teşebbüsünden yeni çıkmış bir orduyla Fırat Kalkanı yapıldı. Tüm dünya Afrin'i Türkiye için Vietnam'a çevirmeye çalışırken, ülkedekiana muhalefet partisi lideribile "Afrin şehir merkezine girmeyin" derken, Türkiye Afrin'i tertemiz yaptı. Amerika, Fırat'ın doğusunu kırmızı çizgi gibi sunarken Türkiye, Amerika'ya "5 gününüz var, yaçekilin ya da PKK'lılarla berabersizin askerleriniz de ölebilir" diyerek Barış Kalkanı'nı başlattı. Amerika pılıyı pırtıyı toplayıp giderken Türkiye, PKK'yı Fırat'ın doğusunda 8 günde çökertti. Bunları hem Rus hem Amerikan tehditleri altında yaptı.
Bunca olandan sonra herkese askeri harekât kolay gibi geliyor. Çünkü Erdoğan, bu toplumu askeri zaferlerede alıştırdı. Bunu da çok kolay gösterdiği için bazılarımız, biz bunları hep yapıyorduk sanıyor. Hayır, o işler öyle değil. Bütün bunları kurgulayan ve zoru kolay gösteren bir Erdoğan siyaseti sayesinde bu noktaya geldik. Kaynağını ve kıymetini bilmek lazım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.