Etkisi üç kıtaya ilgisi tüm dünyaya uzanan Türkiye
Ben burada bir günlük gözlemlerimden çıkarımlarımı paylaşmak istiyorum. Çok kısaca özetlemek gerekirse bir gün için Türkiye'nin güvenlik siyasetinin geçirdiği dönüşüm ve ilerlemenin hızlandırılmış bir turunu yaptık diyebilirim. Bakmayın ülkenin üzerinde kara bulutlar dolandığını iddia ederek karamsarlık yaratanlara. Senelerce güvenlik çalışan biri olarak söyleyebilirim ki, böylesi bir gelişmeyi yıllar önce hayal etmek bile çok zordu. Bugün geldiğimiz noktayı görünce insan ister istemez gurur duyuyor. Ve gördüğüm kadarıyla sadece teknolojik ilerleme değil aynı zamanda da büyük bir zihni dönüşüm yaşanıyor.
Konya'da atış testi yapılan deniz topunu dünyada toplam dört ülke üretiyor. Türkiye de bunlara eklenmiş oldu. 5 farklı atış moduyla dakikada 80 atış yapabilen bu top tamamen yerli kaynaklarla 12 ay gibi mucize bir sürede üretilmiş.
Düşünsenize. Bundan beş yıl kadar önce milli piyade tüfeği bile üretemeyen Türkiye artık en son teknoloji silahları dahi böylesi kısa süreler içerisinde üretebilir hale geldi. Hafif silahtan, obüse, sihadan, helikoptere, geniş bir yelpazede muazzam bir gayretle yerli teçhizata dayalı bir ordu "yeniden inşa ediliyor" diyebilirim.
Bu teknolojik ilerlemeyi hem doğuran hem de yaşatan aslında zihni bir dönüşüm. Ve yakından görünce iliklerinize kadar hissediyorsunuz o havayı. "Demek ki, isteyince ve kararlı bir duruş sergileyince oluyormuş" demekten kendinizi alamıyorsunuz. Sayın Bakan'ın ifadesiyle Başkomutan'dan onbaşına kadar herkesin sahip çıktığı bu irade, vizyon ve motivasyon artık meyvelerini veriyor.
Büyük devlet idealine uygun bir zihniyet ve kararlılık sayesinde Türkiye bugün "etkisi üç kıtaya ilgisi tüm dünyaya" uzanan bir devlet haline geldi. Öyle ya! Eskiden en büyük derdimiz iç güvenlik sorunlarıydı. Bugün binlerce askeri personel sınırlarımız dışında o kıtadan bu kıtaya koşturarak kendi silah ve mühimmatımızla görev yapıyor. Aylarca evine dönmeyen bayramlarda bile ailelerini ziyaret edemeyenler var. Gemilerimiz açık denizlerde kalma süresinde bile dünya rekoru kırıyor. Sırf bu ülke sınırlarını korumak ve milletin güvenliğini sağlamak adına yapılan bunca fedakârlık her türlü takdirin üzerindedir.
Gördüğüm şudur. Gerçekten bir devrim yaşanıyor. Hem zihni hem teknolojik bir devrim. İşte bu sayede terör örgütleri çökertilebiliyor. Bu sayede Türk dünyasıyla Karabağ üzerinden yeni bir köprü kurulabiliyor. Bu sayede Doğu Akdeniz'de kimse hakkımızı çiğneyemiyor. Bu sayede Türkiye her cephede başarıyla temsil ediliyor.
Sanırım bunlar önemli. Hem de çok! Bırakın ideolojik saplantılarınızı ve bir de bu gözle bakın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)