Suriye’de geleceği hesaplamak
Zaman zaman gerçekten ikisiyle de karşı karşıya geldik. Hem ABD hem de Rusya birbirlerinin ayağına basmamak için özel bir gayret gösterdiler. Hatta denebilir ki, Rusya'nın Suriye'ye doğrudan müdahil olmasının önünü bile Amerika açtı. Rejim kitle imha silahları kullandığında arabuluculuk adı altında devreye giren Rusya'nın önceleri danışmanlık faaliyetleriyle, sonraları da doğrudan müdahil olması hep Amerika'nın göz yumması sayesinde oldu.
Bugün Suriye'nin doğusunda hava sahası Amerikan kontrolündeyken batısında Rusya'nın kontrolü var. Arada bir anlaşma olmasa bile sözsüz bir uzlaşı olduğunu söyleyebiliriz. Herhangi bir tarafın davranışlarında dramatik bir değişim olmadığı müddetçe bu statükoyu sürdürmeye gayret edeceklerini tahmin edebiliriz.
Ancak son günlerde ABD'nin Suriye'den çıkıp çıkmayacağı konuşulmaya başlandığında Rusya ile nasıl bir anlaşma yapıp çekileceği yeniden gündeme geldi. Bu anlamda Biden'ın PYD'ye tekrar garanti vermesi dikkat çekiciydi. En azından bir yıl daha PYD'nin Amerikan koruması altında olacağını anlıyoruz. Ancak bir yıl sonrası için hazırlıklı olmakta fayda var. ABD ani bir kararla buradan da çekilmeye kalkabilir. O zaman da Rusya ile nasıl bir müzakere yapacağı önem kazanacak.
Normal şartlar altında ABD'nin Rusya'ya çok geniş bir alan bırakmaktan kaçınması gerekir. Yönünü Ortadoğu'dan Asya Pasifik'e çevirse bile buralarda Rusya'nın böylesi geniş bir alan bulması, Amerika için bile rahatsız edicidir. Rusya'nın tüm beklentilerini kabul etmesi beklenemez. Ama ABD'deki Türkiye karşıtlığı ve PYD destekçiliği o derece irrasyonel bir noktaya dayandı ki, her türlü tuhaflığı ihtimal dâhilinde tutmak gerek.
PYD'yi koruma işini Rusya'ya devredip Suriye'den bütünüyle çekilme ihtimali var. O zaman Türkiye ve Rusya, Suriye meselesinde baş başa kalır. Eğer bu geçiş gerilimli biçimde olursa Rusya da kolayca PYD korumasını üstlenmek isteyebilir. Öyle ya da böyle Rusya, Suriye'de PYD'yi daha rahat kontrol edebileceğini düşündüğünden seçim şansı olunca PYD'ye yönelebilir. İşte bence asıl çetin pazarlık o dönem başlayacak.
Türkiye, PYD tehdidinin ortadan kalkmadığı bir düzende Suriye'den çekilmeyecektir. Fakat eğer PYD tehdidi ortadan kalkacaksa, Rusya ve Esad rejimi bu noktaya varırsa o zaman zaten ortada bir anlaşmazlık da kalmaz. Zira Türkiye'nin bugün Suriye'de bulunmasının birincil sebebi PYD varlığıdır. PYD'nin dışlandığı, muhalefetin ise entegre edildiği bir çözüm doğarsa Türkiye'nin buna itirazı olmaz.
Gerçi "Bunlar yakın dönemin konuları değil" diyebilirsiniz. Haklı da olabilirsiniz. Ama Amerika'nın Afganistan'dan çekiliş biçimini düşündüğünüzde bu senaryolara hazırlıklı olmak ve karşımıza geldiğinde Türkiye'nin önceliklerinin neler olduğunu şimdiden tespit etmek en doğrusu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)