CANLI YAYIN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kürt sorununu" HDP ile Meclis'te çözecekmiş. Cümlenin içindeki HDP'yi meşrulaştırma gayretlerini falan bir kenara bırakacak olsak bile Kılıçdaroğlu'nun "Kürt meselesiyle" neyi kastettiğini gerçekten merak ediyoruz.
Zira ezberden söylenmiş bu ifadelerin ne anlama geldiği konusunda ciddi sıkıntı var. Gerçekten artık Türkiye'de bir Kürt meselesi var mı? Varsa, mesele olan nedir? Yoksa, asıl sorun artık sadece PKK mıdır?
Bu soruları sormak bile kolay değil. Zira bir basit gerçeklik tarifi yapmak için bu soruları sorduğunuzda dahi ırkçılıkla ve "Kürt düşmanlığıyla" suçlanabilirsiniz. Eskiden Kürt kimliğini gerçekten görmezden gelenlerle aynı kefeye konursunuz. Ama samimiyetle de sormak lazım. Gerçekten bu ülkede Kürt meselesi diye bir sorun kaldı mı?
Belki bundan on yıl kadar önce bu lafların bir karşılığı vardı. Kürt kültürel kimliğinin tanınması ve Kürtçe'nin serbestçe kullanımı gibi konular "Kürt meselesi"nin önemli parçaları olarak görülebilirdi. Fakat bunca olandan sonra hâlâ ortada böyle bir sorun var mı? Bana sorarsanız demokratikleşme sürecinin ardından herhangi bir etnik grubun haksızlığa uğradığı iddiası neredeyse bütünüyle boşa çıkmıştır. Bugün ülkede Kürt meselesi diye bir şey kalmadı.
Var olduğunu iddia edenler, öncelikle Kürt kimliğinin sorunlarının neler olduğunu söylemek zorunda. Hangi hak ve özgürlükler talep edilmektedir? O zaman belki anlamlı bir tartışma yapabiliriz. Ama bu tür tartışmalar her açıldığında içi doldurulabilir somut bir liste hiç görmüyoruz.
Ben size kişisel kanaatimi söyleyeyim. Bu saatten sonra hâlâ bir "Kürt meselesi var" diyenlerin büyük bir çoğunluğunun aklından geçen ve söyleyemedikleri tek bir çözüm vardır. O da üniter yapının ortadan kaldırılmasıdır. Bu en yumuşağından en sertine doğru giden bir siyasi plandır. Anadilde eğitim talebiyle başlar. Oradan "demokratik özerklik" adı verilen basamağa geçer. Oradan konfederasyon ve federasyona uğrar. Son durağı da ayrılıkçılıktır. Bu da hepinizin bildiği gibi bir PKK planıdır.
Hâlâ bir "Kürt meselesi" var olduğunu söyleyenler asıl itibarıyla bir eşitlik değil ayrıcalık talebinde bulunduklarının farkındalar. Ama kimse kusura bakmasın. Burası da üniter bir devlet. Eşit vatandaşlık ilkesine dayanıyor. Kültürel tanıma zaten tamamlanmış, hukuk ve siyaset önündeki eşitlik de sağlanmış. Bunun ötesinde bir "Kürt meselesi" varsa nereye gideceğini hepimiz biliyoruz.
Kanaatime göre bunu "Kürt meselesi" adı altında kullanmak, PKK'yı kamufle etmeye çalışmaktır. Evet ülkede bir sorun var ve onun adı PKK sorunudur. Eğer Kılıçdaroğlu gerçekten çözüme talipse, "PKK'yı bitireceğim" diye bir açıklama yapabilir. Ama yine hepimiz biliyoruz ki, Kılıçdaroğlu, HDP ve onun arkasındaki PKK'ya bağımlı olduğundan hiçbir şekilde böyle bir açıklama yapamayacak.
Zira ezberden söylenmiş bu ifadelerin ne anlama geldiği konusunda ciddi sıkıntı var. Gerçekten artık Türkiye'de bir Kürt meselesi var mı? Varsa, mesele olan nedir? Yoksa, asıl sorun artık sadece PKK mıdır?
Bu soruları sormak bile kolay değil. Zira bir basit gerçeklik tarifi yapmak için bu soruları sorduğunuzda dahi ırkçılıkla ve "Kürt düşmanlığıyla" suçlanabilirsiniz. Eskiden Kürt kimliğini gerçekten görmezden gelenlerle aynı kefeye konursunuz. Ama samimiyetle de sormak lazım. Gerçekten bu ülkede Kürt meselesi diye bir sorun kaldı mı?
Belki bundan on yıl kadar önce bu lafların bir karşılığı vardı. Kürt kültürel kimliğinin tanınması ve Kürtçe'nin serbestçe kullanımı gibi konular "Kürt meselesi"nin önemli parçaları olarak görülebilirdi. Fakat bunca olandan sonra hâlâ ortada böyle bir sorun var mı? Bana sorarsanız demokratikleşme sürecinin ardından herhangi bir etnik grubun haksızlığa uğradığı iddiası neredeyse bütünüyle boşa çıkmıştır. Bugün ülkede Kürt meselesi diye bir şey kalmadı.
Var olduğunu iddia edenler, öncelikle Kürt kimliğinin sorunlarının neler olduğunu söylemek zorunda. Hangi hak ve özgürlükler talep edilmektedir? O zaman belki anlamlı bir tartışma yapabiliriz. Ama bu tür tartışmalar her açıldığında içi doldurulabilir somut bir liste hiç görmüyoruz.
Ben size kişisel kanaatimi söyleyeyim. Bu saatten sonra hâlâ bir "Kürt meselesi var" diyenlerin büyük bir çoğunluğunun aklından geçen ve söyleyemedikleri tek bir çözüm vardır. O da üniter yapının ortadan kaldırılmasıdır. Bu en yumuşağından en sertine doğru giden bir siyasi plandır. Anadilde eğitim talebiyle başlar. Oradan "demokratik özerklik" adı verilen basamağa geçer. Oradan konfederasyon ve federasyona uğrar. Son durağı da ayrılıkçılıktır. Bu da hepinizin bildiği gibi bir PKK planıdır.
Hâlâ bir "Kürt meselesi" var olduğunu söyleyenler asıl itibarıyla bir eşitlik değil ayrıcalık talebinde bulunduklarının farkındalar. Ama kimse kusura bakmasın. Burası da üniter bir devlet. Eşit vatandaşlık ilkesine dayanıyor. Kültürel tanıma zaten tamamlanmış, hukuk ve siyaset önündeki eşitlik de sağlanmış. Bunun ötesinde bir "Kürt meselesi" varsa nereye gideceğini hepimiz biliyoruz.
Kanaatime göre bunu "Kürt meselesi" adı altında kullanmak, PKK'yı kamufle etmeye çalışmaktır. Evet ülkede bir sorun var ve onun adı PKK sorunudur. Eğer Kılıçdaroğlu gerçekten çözüme talipse, "PKK'yı bitireceğim" diye bir açıklama yapabilir. Ama yine hepimiz biliyoruz ki, Kılıçdaroğlu, HDP ve onun arkasındaki PKK'ya bağımlı olduğundan hiçbir şekilde böyle bir açıklama yapamayacak.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
