HDP ne istiyor?
Bu açıklamalara baktığınızda HDP'nin açık ortak olma gayretini görürsünüz. Hatta bir açıklamada HDP'nin hükümet ortağı olma talebi bile var. CHP ve İYİ Parti'nin bu taleplere doğru düzgün bir yanıt verdiklerini henüz duymadık. Gerçi zaten bir anlaşma doğacaksa bu da kameralar karşısında olmayacak. Ama şimdilik müzakereler bu şekilde yürütülüyor.
HDP, Millet İttifakı için ne ifade ettiğinin farkında. HDP'nin olmadığı hiçbir denklemde Millet İttifakı'nın ufacık bir kazanma şansı yok. Bu tam bir mecburiyet ilişkisi. O nedenle HDP'nin eli oldukça kuvvetli.
Bu şartlar altında HDP'nin Millet İttifakı'ndan meşrulaştırma ve tanınma isteyeceğini düşünüyor olabilirsiniz. Hatta bakanlık talep edeceklerini de düşünebilirsiniz. Ama bana sorarsanız, HDP tipinde bir örgütün bunları umursayacağını pek sanmıyorum. HDP'nin veya PKK'nın meşruiyetle falan hiçbir zaman işi olmadı. Hükümetin parçası olmayı falan da düşünmüyorlar. Bunları genelde bir at pazarlığının kozları olarak kullanacaklar.
HDP ve PKK'nın istediği tek bir şey var. O da PKK'nın rahat bir nefes almasıdır. Ve bence kapalı kapılar arkasında asıl bunun pazarlığı olacaktır. HDP, PKK'ya yönelik operasyonların durdurulmasına dair garantiler isteyecektir.
Son beş yıl içinde PKK yoğun bir baskı altına alındı. Yurtiçinde terör eylemi gerçekleştiremiyor. Irak ve Suriye'deki varlığı gün geçtikçe sürdürülemez hale geliyor. Bu nedenle Karayılan ve benzerleri sürekli aynı açıklamaları yapıyor. Acilen Erdoğan'dan kurtulmak gerektiğini söylüyor. Böylece PKK'nın sözde kurtuluşu sağlanacak. Bakmayın, HDP'nin afili barış ve demokrasi kavramları kullandığına. Temel siyasi hedefi bundan ibarettir. Ve bu uğurda mükemmel bir fırsat yakaladıklarını düşünüyorlar. Sonuna kadar da zorlayacaklar.
Hatta diyebilirim ki, kim HDP'ye bu garantiyi verirse HDP cumhurbaşkanlığı adaylığında tüm diğer Millet İttifakı bileşenlerine rağmen o adayı destekleyecektir. Bu kadar belirleyici bir rol oynayacağını düşünüyorum.
"CHP ve İYİ Parti buna razı olur mu?" diye lütfen sormayın. Ufacık bir şüpheniz olmasın. Hatta bunlar farklı seçim vaatleri olarak da karşımıza gelecek. Mesela, Suriye'den asker çekme vaat edilecek. Barış kavramı adı altında PYD üzerindeki baskının kaldırılması hedeflenecek. HDP'nin Türkiyelileştirilmesi kavramları havada uçuşacak. Ama işin aslı başka. Öyle ya da böyle bu pazarlık PKK ile yapılacak ve öyle ya da böyle PKK'nın beklentileri kabul edilecek.
Herkes elini vicdanına koysun ve ona göre düşünsün. Erdoğan nefreti gözünüzü karartmış olabilir. Ama bu kadar mı diye sorabilirsiniz kendinize. Kırk yıldır mücadele ettiğimiz ve çökmenin eşiğine gelmiş PKK'ya kucak açmayı gerçekten kabul edecek misiniz? PKK ve HDP ne istediğini çok iyi biliyor. Ya siz?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)