Kongre üyelerinin Türkiye hezeyanı
Bir güzel şikâyet etmişler. Türkiye'nin bu teknolojiyi kullandığı bölgeleri sıralamışlar. Sivillere karşı kullanıldığı gibi mesnetsiz iddialarda da bulunmuşlar. Türkiye'nin yeterince caydırılmadığını söylüyorlar. CAATSA yaptırımları falan yeterli değilmiş. Eğer yeterince caydırılmazsa Türkiye'nin bölgesel etkinliğinin artacağından endişe duyuyorlarmış.
Mektup muhtemelen Amerika'daki FETÖ'cülerin organizasyonunda yazılmış olabilir. Rum ve Ermeni lobisi de işin içindedir. Dışişleri Bakanlığı'na bir çeşit uyarı. Ama resmi bir etkisi yok. Zaten bu tür mektuplar sık sık yazılıyor. Toplu halde Türk-Amerikan ilişkilerini germek için gündem yaratma çabasının bir parçası. Veya ilişkilerdeki herhangi bir gevşeme ihtimalinin önünü alma gayreti de diyebiliriz.
Esasen Amerikan Dışişleri Bakanlığı veya Pentagon, bu konuları imzacı Kongre üyelerinden daha iyi biliyor. İki devlet arasındaki ilişkilerin zaten son dönemde gerilmesinin en önemli sebeplerinden biri de bu. Ama Kongre üyeleri kendilerince buna katkı sunup konuyu sıcak tutarak toplumsal tabana yaymaya çalışıyor.
Bir yanıyla da oldukça komik bir durum. Eski zamanlarda Amerikan Kongresi'nin kararları, Türkiye'de farklı biçimde haber olurdu. Hep silah satış ve hibe kararlarının onaylanmasını beklerdi Türk kamuoyu. Başkan, Türkiye'yi cezalandırmak veya Türkiye ile pazarlık yapmak istediğinde Kongre'yi bahane ederdi. Türkiye'nin üzerinde bir sopa gibi kullanılırdı Kongre. Bazen de gerçekten Başkan, Kongre'yi ikna etmek zorunda kalırdı. Çünkü bugün olduğu gibi o zaman da Türkiye karşıtı lobiler Kongre'de hep olmuştur.
Ama bu ilişki her halükârda Türkiye'nin beklentileriyle ilgili olurdu. Söylemek pek hoşuma gitmiyor, ama sanki sadaka bekler gibiydik. Bugün ise Kongre üyelerinin yazdığı bu mektup benim hoşuma bile gitti diyebilirim. En azından artık Amerika'dan silah dilenen bir ülke olma konumundan çıkmışız.
Kongre üyeleri tehlikenin farkına varmış. Türkiye artık emekliye ayrılmış silahları rica minnet iteledikleri bir ülke değil. Kendi ürettiği SİHA'larla muazzam askeri başarılara imza atıyor.
Amerikan tarafının hazımsızlığı da bundan. Bir zamanlar piyade tüfeği bile üretemeyen ve Amerika'ya körü körüne bağımlı Türkiye gitti, yerine son teknoloji hava araçları üreten, bunları operasyonlarda kullanan ve hatta başka ülkelere satan bir Türkiye geldi. Türkiye onların bildiği ülke olmaktan çıktı. Bağımsız bir güç olma yolunda ilerliyor. Mesele bu!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)