FETÖ’ye karşı mücadele
FETÖ sıradan bir terör örgütü değil. Çok iyi kurgulanmış bir istihbarat örgütü. Kendini uzun yıllar boyunca bir dini cemaat olarak göstermek üzere kurgulanmış ve üyeleri de bu rolü sonuna kadar benimsemiş.
O nedenle ne devlete sızarken tespit etmek kolay ne de gerçek niyetleri anlaşıldığında müdahale etmek kolay. Sıradan bir terör örgütü olsa listesini tutar mücadelenizi verirsiniz. Ancak FETÖ için böyle bir durum söz konusu değil. Hepimizin kapı komşusu olabilecek kimseler birer intihar eylemcisi halinde yaşıyor ve gündelik yaşamın her alanına sızıyormuş. Dahası örgütlü biçimde devletin personel alımlarını kontrol eder hale gelmişler ve kendi mensuplarını çeşitli kurumlara doldurmuşlar. Görmediğiniz bir yapıyla mücadele etmek kolay değil.
Eğer zaten bu hain eyleme girişmemiş olsalar tespit edilmeleri ve topyekûn üzerlerine gidilmesi kolay olmazdı. 17-25 Aralık'tan 15 Temmuz'a kadar geçen yaklaşık 3 yıllık süreyi hatırlayın. Terör örgütü olduğu ilan edilmiş olmasına rağmen hâlâ toplumun içinde ve devletin derinlerinde kendilerine has yapılarıyla cirit atıyorlardı.
Darbe teşebbüsüyle durum tersine döndü ve ülke içindeki yapı büyük oranda çökertildi. Fakat 5 yıl geçmesine rağmen hâlâ örgütlenme çabası gösteriyorlar ve hâlâ mahrem yapılar yakalanıyor. Artık anladık ki, FETÖ ile mücadele öyle pat diye sağlanacak gibi değil. Uzun yıllar boyunca sürekli tetikte olmak gerekecek.
YURTDIŞI AYAĞI
Öyle ya da böyle ülke içinde belinin kırıldığını söyleyebiliriz. Şimdi asıl mücadele alanı yurtdışı gibi görünüyor. Amerika, Almanya, Arnavutluk, Kırgızistan ve Güney Afrika gibi birçok ülkede Türkiye karşıtı eylemlerine devam ediyorlar. Kendilerine korunaklı alanlar inşa ettiklerini düşünüyorlar.
Fakat özellikle son zamanlarda MİT'in yurtdışında gerçekleştirdiği operasyonlar sayesinde özgüvenleri yurtdışında da büyük darbe aldı. Örgüt liderinin yeğeni Selahattin Gülen ülkeye getirildi ve yargıya teslim edildi. İtirafçı da oldu. Son olarak Kırgızistan sorumlusunun da getirilmiş olması büyük önem taşıyor. Tüm Orta Asya sorumlusu olduğu anlaşılan Orhan İnandı'nın verdiği ifade, yurtdışı örgütlenmelerine dair de çok iyi bir ifşa oldu.
Benzer operasyonların sayısı arttıkça FETÖ'nün ülke dışında da rahat biçimde örgütlenmesinin ve oradan Türkiye'ye yönelik saldırılarda bulunmasının önüne geçilebilir. Yeni dönemde sanırım en fazla buna odaklanacağız.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)