Biz, "Batı bunca zulme nasıl sessizkalır" diye kendi kendimizesoraduralım, onlar bırakın ufacıkbir ilgi göstermeyi bizi daha da suçlamanınpeşinde. Amerikan Dışişleri'nden yapılanaçıklamayı görmediyseniz görün.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı antisemitizmile suçluyorlar. Yani Yahudi karşıtlığı.Sadece siyonizm eleştirisi veya İsraileleştirisi falan değil. Dikkat edin, ErdoğanYahudi düşmanıymış.
Zulme karşı tutum almayı bırakın, almadıkları bir tutum için üç kuruşluk hesap bile verme niyetinde değiller. Dahası da ellerindeki çamuru bize bulaştırmaya çalışıyorlar.
Aslında bu yöntem çok tanıdık. İsrail ne zaman bu tür zulümlere bulaşsa, İsrail devletini veya onun yayılmacı ve katliamcı siyonist ideolojisini eleştirdiğinizde sizi doğrudan Yahudi düşmanı ilan ederler. Sonra gelsin arkasından Hitler benzetmeleri, holokost hikâyeleri.
Öncelikle şunu söylemek lazım: Antisemitizm kavramı, İslam toplumlarını zerre kadar ilgilendirmez. Kökü Hristiyan Avrupa'da yatar. İslam coğrafyasındaYahudilere yönelik tek bir soykırımörneği bulamazsınız. Avrupa'da isetonlarca örneği vardır.
Ama kimsenin içeriğe baktığı yok. Bu kullanışlı aparatı istedikleri zaman istedikleri gibi kullanıyorlar. Bir çeşit suç bastırma yöntemi.
İsrail'e yönelik her tür eleştiri nedense Yahudi nefretine bağlanıyor. Böylece İsrail devletini eleştirilemez hale getirmeye çalışıyorlar. Sadece Müslüman dünyaya yönelik de değil. Mesela, bundan 15 yıl kadar önce Amerikalı çok meşhur iki uluslararasıilişkiler profesörü, İsrail lobisininAmerika'da çok etkili olduğunuve çoğunlukla da Amerikan dış politikasını,Amerikan çıkarlarının hilafınaetkilediğini söyledi diye korkunçbaskılara maruz kaldı.
İkisi de Nazi olarak yaftalandı. Hatta birisi Harvard Üniversitesi'ndeki dekanlık görevinden ayrılmak zorunda bile kaldı. İsrail devletini eleştirmenin bir nevi tabuya dönüştüğü dünyada birçok kimse maalesef bu yüzden tüm olup bitene sessiz kalıyor.
Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu tür baskılara boyun eğecek bir lider olmadığı aşikâr. Defalarca yaptığı gibi yine bu zulmü en gür sedayla dile getiriyor. Dünya kamuoyunu harekete geçirmeye çalışıyor. İşte bu yüzden de yıllardır hedefte.
SADECE DIŞARIDA DEĞİL
Ama Erdoğan sadece dışarıdakilerin hedefinde değil. İçeride de yıllardır kendisine karşı koalisyonlar kuruluyor. Ve maalesef bunlar da aynı çirkin dili kullanabiliyor.
Son örneğini salı günü MeralAkşener'den duyduk. Aynen aktarıyorum.Akşener grup toplantısında "Biranlamda Sayın Erdoğan'ın İsrailli versiyonuolan Netanyahu, siyasi rakiplerini baltalamakve bu şekilde koltuğunu koruyabilmekiçin gözünü kırpmadan sivillerin veçocukların hayatlarına kastetmekten geridurmadı" diyor.
Evet yanlış anlamadınız. Netanyahu, Erdoğan'ın İsrail versiyonuymuş. O da Erdoğan gibi sivil ve çocukları öldürüyormuş. Bu ifadeyi kullanan birine, Allahakıl fikir versin demekten başka çaremiz yok.
Düşünsenize dışarıdaki düşmanları Erdoğan'ı antisemitizm ithamlarıyla susturmaya çalışırken, içeridekiler katil Netanyahu benzetmesiyle geliyor. Bu çok acayip bir tezgâh.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.