ABD’yi neden unuttuk? Unutturuldu mu?

Öyle yattığın yerden ilkokulda ne öğrendiysen tekrarlamakla olmuyor...
"Tarihini öğreneceksin" diye etrafa caka satıp resmi tarih bülteni gibi konuşmakla hiç olmuyor...
"Resmi tarih" denilen ve çocukluktan itibaren zihnimize nakşedilen anlatının sadece bir devlet tercihi değil, bir tür "dünya düzeni tarihi" olduğunu anlamaya yanaşmadık.

***

Nihayet dün sosyal medyada Cengiz Algan dostumuz can alıcı soruyu sordu: "Sizce tarih kitaplarımız İngiliz'i, Yunan'ı, Fransız'ı yazar da ABD'yi neden yazmaz? Oysa işgalde ABD'nin 22 savaş gemisi buradaydı ve Karadeniz şehirlerimizi bombaladı. Yunan'a İzmir'i işgal ettiren de onlardı."
Amerikan gemilerinin Rum çetecilerine destek için sadece Samsun kıyılarına ve şehre 400'den fazla top atışı yaptığı gerçeğini ekleyeyim mi?
Neden bu gerçek ansiklopedilerde yazar da zihnimizde "yazmaz" ve milli bayramlarda dile getirilmez.

***

Ne oldu?
Sustuk değil mi?
Hatta biraz daha araştırsanız nutkunuz bile tutulabilir.
Tabii bu ülkenin "okumuş" kesimleri kuşaklar boyu "Keşke bizi Yunanlılar değil Araplar işgal etmiş olsaydı, o zaman geçmişimizle ilgili bütün kültürel bağlarımızı kopartırdık" diye hayıflanırlar.
Öyle eğitildiler çünkü...
Şimdi kalkıp Birinci Dünya Savaşı'nda ABD'nin savaş gemilerinin İzmir'in işgalindeki rolünü öğrenmek çok ağır gelir onlara...
Resmi tarih, bu defteri hiç açmamak üzerine kuruldu çünkü...
Batı'daki yeni tarih çalışmalarında dikkat çeken şeyler de var.
ABD'nin Anadolu'nun kalıcı biçimde işgali için verdiği desteğin Akdeniz kıyılarımızda da hiç hafife alınmayacak boyutlarda olduğu yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

***

Şimdi yeni bir çağ açılıyor.
Yeni bir dünya düzeni kuruluyor.
Ve maalesef pek çok şey Birinci Dünya Savaşı arifesinde olup bitenleri çok andırıyor.
Hani geçmişten tam şimdi yeni dersler çıkarmak gerek diye...
İyi de örterek, saklayarak, görmezden gelerek, unutarak nasıl olacak bu iş?

***

NOT DEFTERİ
İlerleme yalanı. Sonsuz büyüme yalanı. "Büyüyemezsen yok olursun" yalanı. Dinle bak. Kendimize güzel bir ticari ateş yaktık. Fakat keyfini çıkarmak, üzerinde sucuk pişirmek yerine, onu gittikçe daha büyük ve yakıcı hale getirmek için çalışıyoruz. (TOM ROBBINS / Sirius'tan Gelen Kurbağa)