Bazı siyasi gerçekleri açıktan konuşmak lazım. Genelde nezaketsiz olduğunu düşündüğümüz için birçok konuyu gündeme alıp konuşmuyoruz. Ama o zaman da bazılarının oldukça şımarık hallerine tanıklık ediyoruz.
Mesela, kendi oy oranı yüzde biri bile bulmayan bir siyasetçi, ağzından etrafına dehşetler saçarak Erdoğan hakkında meşruiyet tartışması yapmaya kalkıyor. "Bu hükümetinmeşruiyeti bitmiştir" diye ilan etmeye kalkıyor. Kimse de "Sen kimsin acaba?" diye sormuyor.
Önemli olan toplumda karşılığı olup olmadığı değil. Gerekirse bir tek oy sahibi olan kişiler bile her türlü siyasi eleştiriyi yapmakta sonuna kadar özgürdür. Ama meşruiyet tartışması açmak kimsenin haddine değil. Yirmi yıldır her seçimde milletin bu kadar yüksek teveccüh gösterdiği bir lideri veya onun siyasi hareketinin meşruiyetini sorgulamak, açıkça hadsizlik ve dengesizliktir. Milletin kendisine yapılmış bir saygısızlıktır. Siyaset yaptığını zanneden bu kafanın, siyasetin altını dinamitlediğini görmeyecek kadar gözü dönmüş.
Neden mi böyle oluyor? Tamamen kişiselsebeplerden. Ahlaki, ideolojik, siyasitek bir gerekçe yok. Sanki Erdoğantüm ömrü boyunca bunları taşımakzorunda. Bakan olacaklar. Başbakanolacaklar. Yetmez cumhurbaşkanı olacaklar.Sonra o da yetmez. Yine başbakanolacaklar. Kim bu arkadaşlar?"Toplumda karşılığı var mıdır?" diyesorarsanız, olmadığını kendileri de biliyorlar.Bilemeyecek kadar hayal dünyasında yaşayanlarada vatandaş yakın zamanda öğretecektirneyin ne olduğunu.
Zaten bunlar boyunun ölçüsünü aldıkça dengesizlikleri de artış gösteriyor. İnsan bir kere kendisini toplumsal yaşamın içinde doğru yere konumlandırma sorunu yaşamaya başlamışsa bir daha ondan hayır beklenemez. Erdoğan'ın siyasi başarısı sayesinde toplum önüne çıkanlar, kendilerini toplumun önderi falan zannediyorsa bu ciddi bir zihin kaymasıdır. Sonrasında yaptıklarının rasyonel insanlar tarafından değerlendirilmesi çok zordur.
Erdoğan'ın siyasi hayatı mücadeleyle geçti. Ama sanırım en can sıkıcı olanı, kendi eliyle siyasete dahil ettiği bu isimlerin kendilerini vazgeçilmez sanmaları oldu. Yaklaşık yirmi senedir bir siyasi harekete öncülük eden bir lider var. Buna rağmen sırtında taşıdığıbu isimler, ellerinde bir hançerErdoğan'ın sırtına saplamak üzere hephazır bekledi. Sanırım en yorucu kısmı bu olsa gerek.
Düşünsenize, 35 yaşında Türkiye'nin hiç tanımadığı birini bakan yapıyorsunuz. Yaklaşık 10 yıl görevde tutuyorsunuz. O kişi hâlâ sizin partinizde milletvekili iken Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adaylığına Gül'ü getirmek için Millet İttifakı ile iş tutsun. Ki, o Gül de Erdoğan sayesinde zaten bir dönem cumhurbaşkanlığı yapmış. "Herkesin bir siyasi parti kurmahakkı var" diyebilirsiniz. Herkesin Erdoğan'ısonuna kadar eleştirme hakkı da var. Amapartinin içinde pusuya yatmak başka bir ahlaksorunudur. Tüm siyasetinizi kendi kişisel kariyerinizehapsetmek de bir ahlaki sorundur.Belki hoşunuza gitmiyor ama bunun sözlükteaçıkça söylenecek olursa tek bir karşılığı var:İhanet. Siz bütün bu numaraları çekerken bizde nezaketen bu gerçekliği görmezden gelecekdeğiliz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.