Yunan Bakan şova gelmiş
Kimileri bunun bir anlık gaf olduğunu falan düşünüyor olabilir. Bence alakası yok. Yunan Bakan bunu planlayarak gelmiş. Boş kabadayı tavrını tam da Ankara'nın göbeğinde takınarak şov yapmak istemiş.
Baksanıza. Doğu Akdeniz'den girdi. Ayasofya'dan çıktı. Kariye için bile meydan okudu. Bütün bunları da kaba ve üstten bakış içeren bir dille yapmaya özen gösterdi. Gerekirse "yaptırımların gündeme gelebileceğini" falan söyledi.
Yunanistan'ın eti ne budu ne diyebilirsiniz. Nasıl bir üsttenci dil kuracakmış diye düşünebilirsiniz. Haklısınız. Aslında bir gerçekliği yok. Yunan Bakan da söylediklerinin Türkiye'yi tehdit etmek için yeterli olmadığını biliyor. Ne Yunanistan'ın kendisi Türkiye'ye kafa tutabilecek güçte ne de AB'nin böyle bir niyeti var. Ama Yunanistan AB'nin temsilcisi olduğu fikrini seviyor. Ve Yunanlı politikacılar bunu topluma karşı bir motivasyon aracı olarak kullanıyor.
Yani işin aslına dönersek, Yunan Bakanın Türkiye'de yaptığı planlı bir şovdan ibaretti. Seslendiği adres de kendi kamuoyu. Biliyorsunuz Yunan kamuoyu Türkiye ile ilişkileri çok önemser. Türkiye orada dış politikanın hep birinci maddesidir.
Ve Yunanistan uzun bir süredir Türkiye'ye karşı kurguladığı tüm dış politika senaryoların başağı olduğunu görüyor. Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi kuşatmak şöyle bir kenara, Yunanistan'ın tezi artık neredeyse kullanılamaz hale geldi. Libya'da yeni hükümetle yapılan görüşmelerden Yunanistan büyük bir hezimetle ayrılırken, 14 kişilik Libya kabinesi Türkiye'yi ziyarete geliyor. Anlaşmalar imzalanıyor. Yetmezmiş gibi Mısır da Yunan tezlerini açıktan reddetmiş ve Türkiye ile yeni ilişkilere geçiş yapmaya hazırlanıyor.
Böyle bir ortamda Yunanistan'a esip gürlemekten başka bir şans kalmıyor. Sesi yüksek çıkacak ki, Yunan kamuoyu ciddi biçimde kaybettiklerini anlamasın. Muhtemelen Yunan basını sadece kendi bakanlarının sözlerini haber yapmıştır. Mevlüt Çavuşoğlu'ndan yedikleri azarı ve Çavuşoğlu'nun ustalıkla kullandığı büyük devlet dilini haber yaptıklarını pek sanmıyorum.
O büyük devlet dili kabaca şöyle özetlenebilir: "Bak sevgili kardeşim! Müzakere istiyorsan gel konuşalım. Yok eğer derdin başka ise biz o dilden de konuşuruz. Ama sorun çıkarma. Yaramazlık yapma. Bizim tek derdimiz sen değilsin. Aslında derdimiz bile değilsin. Bizim derdimiz seni kışkırtanlarla. Ancak dikkat et. Arkasına sığındıkların bile seni korumaya yetmiyor."
Aslında durum bu kadar basit. Ama Yunanistan bunu bir türlü anlayamadı. O nedenle belki de Türkiye'nin Batı Trakya Türkleri dosyasını biraz hareketlendirmesi faydalı olur gibi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)