Karadeniz’in kuzeyine dikkat
Bu anlamda 2014 yılından ders çıkarmak mümkün. Rusya, Kırım'ı işgal ettiğinde de Batı ülkelerinin çok sert bir tepki vereceği düşünülmüştü. Çünkü ilhak konusu İkinci Dünya Savaşı sonrası uluslararası düzenin temel tabularından birinin çiğnenmesi anlamına geliyordu. Rusya'nın bu adımına cevap vermemek sadece Kırım ve Ukrayna'yı ilgilendiren bir ihmal değildi. Bu tabu bir kez ihmal edildiğinde devamının gelebileceği herkesin malumuydu. Aynen de öyle oldu. Rusya bir anda Suriye'den Libya'ya kadar her alanda çok daha belirgin bir aktör haline geliverdi.
Ama buna rağmen ne Amerika ne de AB ve üye ülkeleri Rusya'ya karşı gerekli cevabı verdi diyemeyiz. Siyasi ve diplomatik üslubun sertleşmesi dışında verilen tek tepki, yaptırımların devreye sokulması oldu. Fakat bunlar Rusya'yı caydırmak için yeterli değildi. Yaptırımlar zaten 2014 ve 2015 yılından sonra gevşedikçe gevşedi. Rusya üzerindeki etkisi de oldukça azaldı.
Tek başına ekonomik yaptırımların zaten Rusya gibi bir devleti, Kırım gibi stratejik bir hedefinden vazgeçirmesi pek mümkün değildi. Ama daha da önemlisi, Ruslar bu yaptırımların zaman içinde gevşediğini de gördü. Aslında 2014 yılında başlayan yaptırım, Rus ekonomisini 2015 yılında çok kötü etkilemişti. Ama zaman içerisinde o etki de zayıfladı.
Rusya bütün bu olup biteni bizden daha net biçimde görüyor. Batı ülkelerinin bu gevşekliği gözünden kaçmıyor. Tüm bu olup bitenden cesaret alan Rusya'nın herhangi bir krizde yeniden saldırgan bir tavır sergilemesi muhtemel. Ukrayna büyük oranda yalnız gibi görünüyor.
Aslına bakarsanız Batı ülkelerinin sert söylemler kullanması birçok kimseyi aldatabilir. Mesela Ukrayna, Batılıların kendisine yeterli desteği vereceğini sanıyorsa yanılıyor. Ben Batılıların bu anlamda Ukrayna'yı feda etmekten çekineceklerini sanmıyorum. Aksine Ukrayna'nın Rusya için bir bataklık haline getirilmesi gerektiğini düşünenler bile vardır. Çünkü maalesef onların derdi Ukrayna falan değil. Ukrayna bir anda Rusya'nın meşgul edildiği bir savaş coğrafyasına dönüşebilir.
Bu bağlamda Türkiye için iki önemli madde var. Birincisi, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü. İkincisi, Kırım işgalinin son bulması gerektiğidir. Buna bir üçüncü madde daha eklenebilir. Rusya gerçekten Ukrayna'da dengelenecek olursa büyük bir enerji kaybına uğrayabilir. Bu da Türkiye'nin birçok alanda elinin rahatlaması demektir. Bu nedenle Ukrayna'da süreci dikkatle izlemek lazım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)