HDP’ye kapatma davası

Aslında hepimiz bir gün olacağını biliyorduk. Çünkü normal şartlar altında HDP gibi bir partinin demokratik bir hukuk devletinde varlığını sürdürmesi baştan aşağı anlamsızdı. Sanırım HDP'nin PKK ile olan bağlantısını inkâr edebilecek aklı başında kimse yoktur.
Dahası partinin kendi yetkilileri de bu ilişkiyi inkâr etmiyor. Aksine Meclis çatısı altında dahi defalarca bunu açıkça dile getirdiler. Diyarbakır annelerinin mücadelesinde de bunu gördük. HDP binaları, PKK için terörist sağlama büroları gibi çalışıyor. Bu nedenle bir kapatma davası açılması kadar doğal bir sonuç yoktur.
Bu durum, ülkede demokrasinin zayıfladığı veya özgürlüklerin kısıtlandığı anlamına gelmez. Çünkü terör ve terör propagandası, demokrasi ve insan haklarına darbe vuran asıl tehditlerin başındadır. Terörle mücadelede hem asayiş tedbirlerini tamamlamadan hem de siyasi istikrarı sağlamadan bir ülkede ne demokrasiyi rahatlatabilirsiniz ne de insan haklarını koruyabilirsiniz.
Terörle siyasi mücadelenin en önemli ayaklarından biri de terörün siyasi uzantılarının hukukun öngördüğü çerçevede ortadan kaldırılmasıdır. Olan bundan ibaret.

Mesele siyasallaştırılamaz
Bu sadece Türkiye'ye has bir durum değil. Batılı demokrasilerde de karşılaştığımız bir iştir. İspanya'daki Batasuna kararı bunun en iyi örneğidir. Şunu da bir düşünün. Mesela, Amerika'da bir siyasi parti veya tek bir siyasetçi, Amerikan Kongresi'nde "DEAŞ'a sırtımızı dayadık" ifadesini kullanabilir mi? "Bağdadi'nin heykelini dikeceğiz" diyebilir mi?
Bırakın siyaseten yasaklamayı adamı bacağından asarlar. O zaman ne özgürlük tartışması yapılır ne de demokrasi. Halbuki PKK bir terör örgütü olarak uzun yıllar boyunca Türkiye'ye korkunç zararlar vermiş bir örgüttür. ABD'nin DEAŞ'la mücadelesiyle karşılaştırılamayacak kadar ciddi bir sorundur. Ama nedense bizler bu konuyu kendi açımızdan değerlendirmekte ve doğruyu söylemekte çekimser davranıyoruz.
Doğrusu şudur: Terörün siyasi uzantısı olan hiçbir siyasi partiye hiçbir demokrasi müsaade etmez. Sırf Türkiye'nin geçmişinde siyasi parti kapatma davalarıyla ilgili kötü örnekler var diye bu doğruyu göz ardı edemezsiniz.
Meseleyi siyasallaştırmanın pek bir anlamı yok. Ama her zamanki gibi bu işin de siyasi boyutuyla tartışılacağı çok açık. Çünkü HDP maalesef oy hesaplamalarının önemli bir parçası. Hele de ittifak siyaseti gereği Millet İttifakı için kilit bir öneme sahip olması nedeniyle tüm terör bağlantılarına rağmen HDP savunusu yapanlar da çıkıyor ve çıkacaktır.
Bu da asıl üzücü tarafı. Ülkedeki iktidar yarışı uğruna terörle ilintili bir partinin birileri tarafından savunuluyor oluşu, Türkiye'nin geleceği adına hepimiz için endişe verici bir durum.