Yeni anayasa ve somut siyaset tartışması

Ülkede yeni bir anayasaya olan ihtiyaç herkesin malumu. Uzun yıllar boyunca bunu söylemeyen yok gibi. Ama ülkedeki siyasi gerçeklik nedeniyle şimdiye kadar gerçekleşmedi.
82 Anayasası, hiçbir nedenden olmasa bir darbe anayasası olması nedeniyle rahatsız edici. Ruhunda darbeci bir hava olduğu hep söylenir. O nedenle de çeşitli maddeleri 19 defa değiştirildi ve yamalı bohça haline geldi. Hukukçular çeşitli maddeler arasındaki uyumsuzluktan bahsediyor. Bu da pratik bir gerekçe oluşturuyor. Mesela Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, partili Cumhurbaşkanlığı'na cevaz veriyor. Ancak Anayasa'daki Cumhurbaşkanlığı yemin metni "tarafsızlık" ibaresi içeriyor. Dolayısıyla bu uyumsuzlukları da düzenlemek gerekiyor.
Nasıl olsa Millet İttifakı da ülkede demokrasiyi ve özgürlük alanlarını geliştirmek istemiyor mu? En azından öyle söylüyorlar. O zaman buyurun yeni anayasayı hep beraber tartışalım. Millet İttifakı bileşenleri nasıl bir Türkiye ve nasıl bir anayasa hayal ediyormuş görelim. Sadece "güçlendirilmiş parlamenter sistem" gibi muğlak ifadelerle bu işler olmaz. Hem bu esnada "güçlendirilmiş parlamenter sistemle" neyi kastettiklerini de anlama şansımız olur.
Gerçi Cumhur İttifakı yeni anayasayı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çerçevesinde planlıyor. Bunu en baştan ortaya koydu. Şimdi Millet İttifakı'nın ne diyeceğini görelim.
Bana sorarsanız pek bir şey diyecekleri yok. Zaten başladılar. "Eldeki anayasayı uygulayalım", "Şimdi sırası değil" gibi sözlerle geçiştirmeye çalışıyorlar. Halbuki kendi aralarında anayasa toplantıları yapıyorlardı. HDP ile kapalı kapılar ardında bir anayasa yapmaktansa toplumun önünde şeffaf bir biçimde teklifleri müzakere etmek daha doğru olmaz mı? Yoksa bu milletten saklamak istediğiniz ortaklıklarınız mı var? Yoksa kapalı kapılar ardında HDP'ye bazı sözler mi verildi?
Bütün bunları bir kenara bırakın. Sadece tek bir sebepten bile muhalefetin bu anayasa tartışmasından kaçacağını anlayabilirsiniz. Bu zamana kadar muhalefetin bildiğimiz tek siyaset kaynağı Erdoğan düşmanlığı. Türkiye'ye dair somut hiçbir tekliflerini bilmiyoruz. "Erdoğan gitsin de gerisi önemli değil" zihniyeti sayesinde bir arada durabiliyorlar.
Bunun ötesinde somut bir siyaset alanına adım attıklarında vizyon farklarının ortaya çıkacağını bildiklerinden anayasa tartışması en son isteyecekleri gündem maddelerinden birisi. Çünkü maalesef ülkenin muhalefeti ülkeyi nasıl yöneteceğini değil Erdoğan'ı nasıl devireceğini düşünmekle meşgul. Bu da Türkiye'nin büyük dertlerinden biri.