HASAN BASRİ YALÇIN

Darbe olmazsa askeri başarısızlık

Gün geçmiyor ki, muhalefet cenahından saçma sapan haberler gelmesin. Biz konuşmaktan yorulduk. Onlar bu tür skandallara konu olmaktan bıkmadılar. O kadar rahatlar ki bu işlerde, darbe çığırtkanlığı yaparken bile utanmak bir kenara darbe yapamadıkları için hayıflanır hale gelmişler.
Bu neyin kafası diye merak edebilirsiniz. Ben de merak ediyorum. Belli bir siyasi görüş sahibi insanlar nasıl bu kadar kötücül olabilir ve bunu yaparken nasıl bu kadar rahat olabilir? Gerçi bunlara mantıklı açıklamalar bulmak için çok uğraşmaya gerek yok.
CHP ve destekçileri bu devletin kendi malları olduğunu düşünme eğiliminde olduklarından bu zamana kadar hükümetler her kim olursa olsun darbe ile ülke yönetimini ele geçirebileceklerinden hiç şüphe duymadılar. Darbelere de karıştılar. Darbeleri de desteklediler. 21. yüzyılda bile "ordu göreve" pankartları astılar. Seçimle iş başına gelemediklerinden bunun dışında her türlü yöntemi de mübah gördüler.
Özellikle son yirmi yıl içinde ülkede yaşanan gelişmeler nedeniyle sadece iktidarın değil aynı zamanda vesayet mekanizmalarıyla kontrol altında tutmaya alışkın oldukları devletin de ellerinden kayıp gittiğini düşünüyorlar. Belki de bu yüzden umutlarını bu sıralar yurtdışındaki vesayet mekanizmalarına bağladılar.
Bir de bunun üzerine Tayyip Erdoğan nefretini ekleyin. Karşınıza dört başı mamur bir çılgınlık çıkar. Sonra da ortaya çıkıp darbe yapamıyorsak bari ülkenin başına bir felaket gelsin diye konuşuyorlar. Düşünebiliyor musunuz? Kendisine gazeteci diyen ama tek görevi muhalif vatandaşlara gaz vermek olan bir adam bunları açıkça bu ülkede söyleyebilir hale gelmiş. Tayyip Erdoğan'ın gitmesi için büyük bir felaket ve hatta "askeri bir başarısızlık" gerekirmiş.
Şu kafanın düzeltilecek tek bir tarafı yok. Ülke işgal edilse mutlu olacak. Yeter ki "Tayyip Erdoğan gitsin." İster Amerikalılar yapsın, isterse Ruslar. Şeytanla bile anlaşmaya hazır.
Ama işin ilginç yanı muhalif basında bunlar haber değeri bile görmüyor. Kendi aralarında bu tür söylemleri öylesine benimsemişler ki, "Ne var bunda" deseler şaşırmam.
Teorik olarak hep insanların geçmiş tecrübelerden nadiren ders aldığını düşünürüm. CHP her seferinde bu kanaatimi perçinliyor. Türkçe ibadet, başörtüsü, darbe ve benzeri hangi konuya bakarsanız bakın CHP'nin hâlâ aynı çizgide olduğunu görürsünüz. Son iki hafta içinde bunların her biriyle karşılaştık. Zırnık kadar değişmediler.
Ama bu en çok ülkenin geleceğine zarar veriyor. Ülkenin ikinci büyük partisinin ülke çıkarlarını göz ardı eden yaklaşımı sadece kendilerine değil hepimize zarar veriyor. Her ne kadar tarih ve teori bize aksini söylüyorsa da CHP'nin bu işlerden ders alıp normal siyaset arenasına dönmesini beklemekten başka bir seçenek yok. Ülkede makul bir tartışma zemini ve siyasi alan inşa etmek için buna ihtiyacımız var.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.