Yeni CHP’nin anlamı
Dünyanın devletçiliği ve milliyetçiliği yeniden keşfetmeye başladığı böylesi bir dönemde CHP'nin küreselciliğe geçiş yapıyor oluşu normal bir siyasi okumanın parçası olamaz. Normalde rasyonel siyasi aktör ve kurumlar çevre şartlarına bakarak iktidar hesabı yapar. Mesela neoliberal küreselleşmenin çok yoğun olarak kendini hissettirdiği dönemlerde küreselci söylem partilere iç siyasette de katkı sunabilir. Serbest piyasa ekonomisi, küresel piyasaların serbest akışı ve özgürlüklerin genişletilmesi gibi prensipler o tarihlerde çok güçlü olduğundan karşısında yerelcilik iddiasıyla durmak çok kolay değildir. Aynı şekilde neo-liberal küresel sistemin çöküş yaşadığı bir dönemde de küreselci iddialarla ortaya çıkmak siyaseten ikna edici olmaz. Çünkü insanlar her ülkenin kendi derdine düştüğünü ve devletler arası rekabet nedeniyle öncelikle devletin güvenliğini sağlamanın önemli olduğunu düşünme eğilimine girer. Dünyanın birçok ülkesinde neo-liberal küreselleşmenin temsilcisi olan partiler bu yüzden kaybediyor. Vatandaşlar küreselleşmenin eşit bölüşüm ve özgürlük getirdiği fikrini reddeder hale geldiğinden korumacılık ve milliyetçilik ciddi destek kazanıyor. Her devletin küresel istikrarı değil kendi dar çıkarını çok daha sert biçimde savunmaya başladığı bir ortamda küreselciliği savunmak ülke çıkarlarını feda etmek anlamına gelir.
Ancak Türkiye'de CHP kendi seçmen kitlesinin hareketsiz kaldığına inanarak, Erdoğan karşıtlığına da dayanarak ve küreselciliğin desteğine talip olarak iktidara gelebileceğini düşünüyor. Bu yolda ülkenin ulusal çıkarlarının pek bir önemi kalmıyor. Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin. Bu uğurda şeytanla bile işbirliği yapılabilir fikri bir saplantı haline gelmiş durumda. Siyaset büyük oranda kurgulanabilir. Bunların örneklerini biliyoruz ve görüyoruz. Ama her kurgunun da bir kullanım süresi vardır. Şimdilik CHP tabanının bu yeni CHP'ye ses etmediği doğru. Ama zamanla parti içinde çıkabilecek alternatifler kendisine yaşam alanı bulabilir. Kurumsal ilişkiler zayıfladıkça ve tasfiyelerin sayısı arttıkça tartışmalar da daha sertleşebilir ve yarılmalar doğabilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)