Dört yılın ardından
Üzerinden dört yıl geçmiş. Yüzyıl geçse de benim gibi hissedenler için hafızalarımızda tazeliğini koruyacak. Önemli olan bu gecenin anlamını gelecek nesillere aktarabilmek. Ancak bu milletin kahramanlığına yeteri kadar yer verildiğini sanmıyorum. Belki değer veriliyor ama bu değerin gösterildiğini maalesef düşünmüyorum. Sadece yılda bir hatırlayıp formalite icabı şehit ve gazilerimize rahmet ve saygılarımızı bildirmenin ötesine geçmek durumundayız. O geceyi yaşamayan nesillerimize o gece nice kahramanın ülkesi için canından ve malından geçtiğini aktarmak zorundayız.
Ama bakıyorum yaptığımız ettiğimiz işlere. Maalesef kalıcı eserlere nadiren rastlıyorum. Henüz çok az sayıda belgesel yapıldı. Halbuki neden dizi halinde kült belgeseller çekilmez? Bildiğim kadarıyla bir filmimiz de yok. Halbuki Ömer Halisdemir'in şehadetini anlatan bir hikâyeden daha iyi film senaryosu mu olur? Amerikalılar en haksız oldukları işgallere dair bile yüzlerce film çekebilirken, biz onlarca hainin arasına şehadeti göze alarak tek tabanca dalan bir yiğidin filmini neden çekemeyiz?
Gerçekten hikâye mi zayıf? Gerçekten popüler değil mi? Gerçekten para kazanmaz mı? Alakası bile yok. Öyle olsa bile değmez mi? Hayır, özel sektör yanaşmıyorsa ilgili devlet kurumları bu işe öncülük edemez mi?
Olur. Hepsi olur. Ama ilgilenmek lazım. Yeter ki birileri dert edinsin.
Çok anladığım bir konu değil ama her vatandaş kadar biliyorum. Ülkemizdeki sinema sektörü maalesef bu konulara sadece ilgisiz değil aynı zamanda yabancı ve muhalif. Edebiyat dünyası da farklı değil. Akademi konusunu hiç açmayalım. 15 Temmuz özel sayısı yapmış bir akademik dergi biliyor musunuz? Ben onu da bilmiyorum.
Yeni adet oldu. Önemli gün ve gecelerde bir iki konuşma, üç beş tweet atıp herkes görevini yerine getiriyor. Sorumluluğu üzerinden atıyor. Bina ışıklandırmakla bitiyor mu bu işler? Bayrak asınca her şey tamam mı?
Bu ülkenin en önemli sorunlarında biri bu. Toplum bütün varlığıyla kendi iradesine sahip çıkacak kadar cesur ve hesapsızken, toplumun elitleri ülkenin gerçekleriyle uyumsuz ve alakasız.
Umudum zamanla dönüşüp değişmesi. Bu millet on yıllarca sadece ve sadece sandığa giderek taşkınlık yapmadan sabırla uğraşarak devlet-millet bütünleşmesini sağladı. 15 Temmuz'da da sokağa çıkarak bu bütünleşmenin ispatını ortaya koydu. Aynı millet bu toplumdan uzak elitleri de yavaş yavaş dönüştürecektir. İçinden siyasi liderler çıkardığı gibi toplumsal elitler de çıkaracaktır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)