Fahrettin Koca
Türkiye gibi seyahat rotalarının merkezlerinden olan bir ülkede başka şartlar olsaydı vahim sonuçları olabilirdi. İtalya ve İspanya gibi örneklerde hastanelerin ve yoğun bakım ünitelerinin bile yetersiz kaldığını gördük. İngiltere ve Amerika gibi ülkelerde sağlık sistemi baştan sona çöktü. Buna karşın bizim ne yatak sıkıntımız oldu ne de yoğun bakım. Bunda krizi yönetme biçimimizin etkisi olduğu gibi yıllarca sağlık alanına yaptığımız yatırımların da etkisi var. Şehir hastaneleri sanki bu kara günler için inşa edilmiş gibi. İnsan sağlığına yatırım yapmış olmanın memnuniyetini yaşıyoruz.
Kriz yönetme becerimiz de takdire şayan. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve tüm sağlık çalışanlarını bu millet uzun yıllar boyunca minnetle anacaktır. Bakan Koca ilk günden bu yana bir kriz nasıl yönetilir bize adım adım gösterdi.
Her gün kapsamlı ve anlaşılır açıklamalar yaptı. Şeffaflığa özen gösterdi. Uzun uzun basın toplantılarında kafamızdaki soru işaretlerini gidermek için elinden geleni yaptı. Bazı kötü niyetli gazetecilere dahi gösterdiği sabırla hepimizin kalbini kazandı. Hepsinden önemlisi tüm toplumun güvenini kazandı. Durum öyle bir hal aldı ki, ortada bir bilgi kirliliği varsa herkes akşam Fahrettin Koca'nın ne cevap vereceğine bakar hale geldi. Çünkü onu doğru, yetkin ve güvenilir bilginin kaynağı olarak gördü.
Halbuki sağlık alanı manipülasyona çok açıktır. Dört bir taraftan farklı yorumların çıkma ihtimali hep vardı. Ama Sayın Bakan Bilim Kurulu'yla beraber öyle bir güven inşa etti ki, kimse şarlatanların yüzüne dönüp bakma gereği bile duymadı. Sosyal medyada dolanan bir hikâye akşam bakana soruluyor. Bakan da tatlı tatlı anlatıyor. İlk zamanlar Bakana ve Bakanlığa yönelik de yoğun bir kampanya havası vardı. Hatta bazıları ellerinde hesap makinesi hala rakamları bile eğip bükmenin ve bir güven sorunu yaratmanın peşinde. Sürekli açık kollanıyor. Ama bu açığı bir türlü bulamadılar. Dikkat ederseniz Sayın Bakan her gün tertemiz bir metin okuyarak başlıyor açıklamasına. İşin hem tıbbi hem de insani taraflarına dokunuyor. Toplumu uyarmaya devam ediyor. Şov peşinde değil. Profesyonelce işini yapıyor. Bunu da herkes görüyor.
Zaten kendisine yönelik güvenin böylesi yüksek olmasının altında hiç eksik etmediği samimiyet ve profesyonellik var. Doğru bilgiyi ve toplumsal gerçekliği inşa etmeye en çok muhtaç olduğumuz bu günlerde Fahrettin Koca örneğinden alınacak dersler var. Algı peşinde koşmak yerine herkes yaptığı iş ve sadelikle gündeme gelse sanırım kötü niyetli algıcıların hareket alanı da ciddi anlamda daralmış olur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)