Sözün bittiği yer işte burası. 33 şehidimiz var. Allah rahmet eylesin. Ülkemizin başı sağ olsun. Ama konuşmak zorundayız. Çözüm üretmeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti tarihininen kritik günlerinden geçiyoruz. Tarihimiz boyunca çok mücadeleverdik. Ama bu sefer karşımızdabir terör örgütü ya da üçüncüdünya ülkesi yok. Dünya tarihininiki süpergücünden ikincisi kuklasınıkullanıyor.
Türkiye'nin sınırında bir dizayn çabası var. Mesele bir göçmen meselesi veya teröristlerin Türkiye'ye girme ihtimalinin çok ötesinde. Hem sinirimiz hem irademiz test ediliyor. İdlib sadece İdlib'den ibaret değil. Her yeni gün bu gerçeklik daha açık şekilde kendini hissettiriyor. Hibrit savaş modeliyle hareket edenRusya sağlam bir cevap bulmadığı müddetçedevam edecektir. Bugün İdlib, yarınAfrin, sonra hepsi. Türkiye durumunvahametinin farkında. Bu kadar direnmesininsebebi de bu. Rusya gibi birülkeyi karşımıza almayı çok arzu ettiğimiziçin olmuyor bu işler. Aksine elimizdengeleni yaptık. Diplomatik olaraktüm çabayı gösterdik. AncakAmerikalıların düştüğü hatayaRuslar da düşüyor. Zor kullanarakve Türkiye'nin ulusal güvenlikönceliklerini göz ardı edereksonuç almayı düşünenler yanılır. Bazı şartlar vardır. Geri adım atılmaz. Geri adım atarsanız tekrar üstünüze gelirler. Eğer Rusya Türkiye ile İdlib için savaşmayıgöze almışsa bugün durdurulmazsayarın öbür gün hiç durmaz. Maliyet daha daartar.
Biliyoruz. Batılı müttefiklerimizden askeri destek almak kolay değil. Kimsenin kimseye güvendiği yok. Ama Batılı müttefiklerimize şunu da göstermek lazım. Bu işin maliyeti sadece bize değil artık size de yazacak. Hem mülteciler kapınıza dayanak. Hem de Batı güvenlik sistemi çökecek. BugünTürkiye'nin yalnız bırakılması yarın diğerNATO ülkelerinin de yalnız kalması anlamınagelecektir.
Biz Suriye'de bugüne kadar başardıklarımızı hep kendi başımıza yaptık. Sınırımızı da temizledik. Terörle de mücadele ettik. İdlib'de de gerekeni yapar, bedelini öder, ülkemizi savunuruz.
Hamaset olsun diye demiyorum. Gerçekten öylesi bir dönemden geçiyoruz. Bizim canımız yanarsa Rusya başta olmak üzere herkesin canı yanar. Kapımızın önünde yürütülen bir yıpratma savaşında biz de yıpranabiliriz ama onlar da yıpranır. Belki de bu yüzden tonu daha da artıracağız.
Diplomatik çözüm arayışımız kararsızlığımızdan değil maliyeti düşürme gayretinden. Şayet bu yanlış anlaşılıyorsa daha doğrudan ve açıkça anlatmasını da biliriz. Diplomatik tüm yöntemleridenedik. Kimsenin edecek lafı kalmadı. İştebu yüzden sözün bittiği yerdeyiz. Masayadöndüğümüzde daha ikna edici bir konumdaolacağız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.