Siyaset ve cesaret
Muharrem İnce'nin eline bu fırsat ilk defa geçmedi. Cumhurbaşkanı adayı bile yapıldı. Ama sonrasında siyasi kariyerini yönetmeyi beceremedi. Adaylık sırasında bile kendisine itibar suikastları yapılmış olmasına rağmen o günü kurtarmayı tercih etti. Yüzleşme cesareti gösteremedi. Mağduru oynayarak delege gözünde kazanacağını sandı. Halbuki hepimiz biliyoruz ki, CHP'de değişim ve dönüşüm delege sayesinde olmuyor. Eğer varsa bir popülariten bunu kullanacaksın. Kullanamazsan zaman içinde söner gidersin. İnce'nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasında bu tür laflar söylediğimi hatırlıyorum.
Olmayacak şey oldu. Şans İnce'nin önüne bir kez daha geldi. Bu sefer ders almıştır ve yüzleşme cesareti gösterecek sanırsınız. Ama yok. Yine olmadı. İnce bu sefer de cesaret gösteremedi. Aslında iyi başladı. "Parti içinde bir çete var" dedi. Kılıçdaroğlu'nu ayırarak yürümesi de akıllıcaydı. Ancak sonra çetenin kimlerden oluştuğunu açıklama cüretini gösteremedi. Kongrede açıklarım laflarını falan kullanınca kaybetti. Hâlâ büyük oynayamadığı, korktuğu ve ufak şeylere razı olacağı ortaya çıktı. Karşısındakiler bunu anlamış olacak ki, bir adım geri atmadılar. Aksine meydan okuyan açıklamalar geldi. Ve sonunda İnce yine pes etti. "Bu işi kapatıyorum" dedi. Artık beklentisi nedir? Nasıl bir baskı altındadır? Neden ürkmüştür? Bilemiyoruz. Ama CHP'nin içinde kendisi gibi dışlananlara öncülük etme fırsatını kaçırıyor.
Basit bir açıklama yapsaydı ve partinin gerçek çizgisine dönmek isteyenleri etrafında toplayabilecek birkaç söz söyleseydi, bir aktör haline dönüşme ihtimali çok yüksekti. En azından şansını denemiş olurdu. Şimdi ise zamana bıraktı. Acı çekerek yok olmayı tercih etti. Halbuki sen Rubicon'u geçtin. Bundan sonra arkana her bakışın seni parçalamak isteyen gözlerden kaçmayacaktır. Bu saatten sonra geri dönüşünü kimse yemez. Yeni bir siyaset ve yeni bir söylemle bayrak açma ihtimalin vardı. Çünkü CHP diken üstünde oturuyor. Her tarafından yamalı bir bohça. Ama İnce bir çekim merkezi olamayacağını gösterdi.
Halbuki lider olmak isteyenler cesaretleriyle ön plana çıkar. Bunu yapamayanlar ikiye ayrılır. Ya Kılıçdaroğlu gibi düşük profilli idare edip kendisini kontrol eden çetelere teslim olur ya da İnce gibi ara sıra kabarıp sonra acıyla köşesine çekilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)