Diplomatik kazanç
Fakat bu aslında yanlış bir soru. Bu bir kazanç toplantısından ziyade ilişkileri düzene sokma ve normalleştirme toplantısıydı. Türkiye ile Amerika arasındaki en büyük krizin ardından yapılan bir görüşme ve geleceğe dair bir vizyon arayışıydı. Masada tabii ki birçok başlık var. Ancak o başlıkların bir görüşmede çözülmesi beklenmiyor. 13 Kasım görüşmesi Barış Pınarı Harekatı'nın sonucuydu. Türkiye bir askeri harekat yaptı. Amerika'nın tüm direncine rağmen gerçekleştirdi. Uluslararası sistemin en büyük aktörünün sembolik pozisyonuna da büyük bir darbe vurdu. Amerika bir coğrafyada konumlandığında onu o bölgeden çekip çıkarmak hiç de kolay değildir. Herkes böyle bir işe kalkışmanın büyük sonuçları olacağını düşünür. Ancak Türkiye kendi hayati çıkarları aşırı tehdit altında olduğundan Amerika'nın ne dediğine bakmadı ne yapacağını önemsemedi. Doğru bir analizle Amerika'nın Türkiye'ye karşı çok sert tedbirler uygulayamacağını gördü. Fakat her halükarda en azından bir ekonomik yaptırım olabileceği düşünülüyordu. Türkiye bunu da göze aldı.
Fakat şimdi görüyoruz ki, bu mesele bir ekonomik yaptırım bile söz konusu olmadan atlatılabilecek gibi. Başkan Trump zaten yaptırımlara sıcak bakmıyor. Fakat Amerikan kamuoyunu ve Kongre'yi de ikna etmesi veya en azından teskin etmesi gerekiyordu. Zaten senatörler de toplantıya bu nedenle çağırıldı.
Sonuç alınmış gibi görünüyor. Önce sözde "Ermeni tasarısının" dondurulduğunu gördük. Ekonomik yaptırımın da gömüleceğini öngörebiliriz.
İşte bu toplantının anlamı tam da buydu.
Yapılan bir askeri operasyon Amerika tarafından kabul edilmiş ve hasar telafisi yapılmış oldu. Amerika harekatı diplomatik anlamda tanıdı.
Somut kazançlar ancak bundan sonra ortaya çıkabilir. Eğer kriz maddeleri tek tek ele alınır, zamana yayılır ve bu görüşmede oluşan vizyona uygun hareket edilirse sorunlar teker teker çözülebilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Koridorun da ötesine geçen bir etkinlik (07.10.2023)
- Terörün farklı yöntemleri (05.10.2023)
- Liberal demokrasiden geriye ne kaldı? (03.10.2023)
- Sivil Anayasa mümkün (02.10.2023)
- Menendez çok da önemli değildi (30.09.2023)
- Zengezur koridoru ve Türk dünyası (28.09.2023)
- CHP’de herkes haklı (26.09.2023)
- Daha adil bir dünya mümkün (25.09.2023)
- Blöf mü, değil mi? (23.09.2023)
- Tesla fabrikası otomobil endüstrisine katkı sağlar (19.09.2023)