Twente beklediğimiz gibi çıktı ama Fenerbahçe'nin buna yanıtı öyle değildi. Evet; maçın kendine özgüfelsefesi var, 3-0'lık yenilgi bilehedefe yetiyor. Bu arkasındanseyirciliği, sonra da "Bitsin degidelim" maçını getirdi.
Pozisyonlar verdiler üst üste… Defansın arkasına sürekli sızdı, sızmaya çalıştı Twenteli oyuncular. Merkez orta saha baskıda yetersiz kalıyor, hatta izin veriyordu topla oynamalarına. Bir anda test maçı haline geldi dakikalar. Devre bittiğinde üç defans, bir de defansif orta saha İsmail, sarı kartı gördü. Tadic–Dzeko öndetop tutamadı. Cengiz'i oyuna sokacak organizasyon da oluşturulamadığı gibi, oyuncu da kendine bir saha yaratamadı. Kaleci İrfan Can'ın da içinde olduğu seri "sarsaklıklar" izledik. Fred ve İsmail maçı yaşadılar, Mert Hakan temposuyla onların peşindeydi. Sonrasında İsmail Kartal hamleleri yaptı. JoshuaKing'in 80metre topsürüp, penaltıyıaldığıana kadar,maçı kazanmaklailgili hiç işaret yoktuFenerbahçe'nin oyununda.
Bu sezonun sihri de burada aslında. Takım her maça ayrı bir "kahraman" çıkarabilecek kaliteye geldi. Aslında ilk yazmamız gereken detay var; Ferdi Kadıoğlu… Genç oyuncununönemi, baskı altındayken takımırakip sahaya taşıması, önündekioyuncuyla oluşturduğu pozisyonlarıhatırlayınca bir kez daha çıktıortaya. Ferdi, takımın yıldızlarına o ışığı veren dinamo. İsmail Hoca bunların analizini yapacaktır. Rakibin gerip,sahadan uzaklaştırmaya çalıştığıstratejiden de az hasarla çıktılar. Şimdi daha rahat düşünüp, daha çok risk alabilecekleri ortama giriyorlar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.