Emre Mor'un gollerinden sonra gelen "Yönetim istifa" tezahüratları ile öfkesi dinmemiş, maç seyretmeye değil duygularını açıklamaya gelenlerin "hesap gecesi" çıktı karşımıza. Bütün gün mesajlar, twitler kombinesini devretmek isteyenlerle doluydu. Fenerbahçe taraftarı büyük bir hayal kırıklığı yaşıyordu ve bunun acısını kimden çıkaracağını şaşırmıştı.
Çeyrek finalin son maçında, Trabzonspor ve Galatasaray'ın elendiği bir yolda, takımları için belki de "en önemli" hale gelen maç kimsenin umurunda değildi. Taraftarlık bilinci gitmiş, yine "seyirciler" oturmuştu koltuklara. Kayserinin golüne rağmen, rakibe pozisyon vermedi sayılır takım. Bütün olumsuzluklara ve baskıya rağmen, dört gün öncesi hiç olmamış gibi oynamayı da başardılar. Kayserispor çetin bir rakip. Ne yapacağı belli değil. Buna rağmen maça ortak olamadılar hiçbir bölümde.
Arao'nun "JesusBrezilya'ya çok uygun" dediğiiçin topla buluştuğunda protestoedildi. Ne deseydi? Meselaİcardi'ye Okun Buruk'u sorsalar,"Roma'yı şampiyonluğa oynatır"dese, hain mi olacaktı? Ama dedikya, tribünler maçın değil içini soğutmanınpeşinde. Birileri onları öyle güzel kurguluyorki, sahadaki kendi oyuncusuna,üstelik galip geldiği maçta tepki gösteriyor.Jesus tecrübesini devreye soktu.Önce tribünlere müdahale etti, maçbitiminde taraftarı selamlamaya götürdüoyuncularını. İrfan Can'ın kırık kalbineyenik düşmemesi için uğraştı. Takımile taraftar arasındaki bağı tekrar kurmayaçalıştı. Çünkü biliyor; daha çok maçvar. Finaller oynayacaklar. Ve büyük takımdüştüğünde, kalkmayı bilendir. Maça değinemedik. SerdarDursun'un gecesiydi sanki. Crespotekrar kendini hatırlattı. Emre Mor imzasınıattı maça ve Arda Güler, herkesi mutlugönderdi evine. Bu arada "dörtlü"oynadılar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.