Galibiyet katarını peşine takarak, kazanan formülü de cebine koyarak Sivas'ta yeni plan yapmaya pek gerek görmedi Erol Bulut. Oysa, Ozan Tufan'ın olmadığı orta sahanın hem hücum hem de defansif akıldan eksileceğini tahmin ederek, öndeki üçlüsü için yeni setler hazırlamalıydı.
Mert Hakan'ın merkezde ikinci olması da bu nedenle. Geniş kadro veya seçenekler üstünden hareket etmeden, başarmışlardan kazanmalarını bekledi. Denge oyunundaki sıkıntılar da elbette artarak devam etti
Düşük tempo, Fenerbahçe adına oyunu "kısır" yapsa da, rakibi de kaleden uzak tutuyor. Zaten tartışmalar da burada başlıyor. Sivasspor'un öne geçmesiyle birlikte, üç puan için iki gol şartı geldiğinde, "dengeoyunu" bunu üretecek sinyalleri vermedi. Neredeyse bütün ikinci topları rakibe bırakan orta saha yetersizliğinde, farkı yaratacak oyuncuların da performans sıkıntıları vardı. Önceki maçların iki kahramanı Valencia ve Pelkas'ın dün "elektrikleri" kesildi. Samatta ön taraf yalnızlığındaydı ve Nazım ile Novak rakipten açık tehdit gördüklerinden, ofansif riskleri "düşünerek" aldılar. Ne topa doğru sahip olabildi Fenerbahçe, ne de rakibe hata yaptıracak baskıyı üretebildi.
Eksi sekiz derecede, her futbolcuyu zorlayacak şartlarda oynanması, maçın "beraberlik" havasından galibiyet sıcaklığına geçişinde problemdi belki de. İki takım adına da elbette. Rıza Çalımbay'ın da öncelikli planının "kaybetmemek" olduğunu gördüğünüzde, beraberlikten şikâyetçi olan çıkarsa, çok doğru söylemiyor demektir. Kadro şartlarını düzeltip, yenitransferlerini ekibe katıp, kaliteyiarttırıp, birlikte oynama alışkanlığınıyaratınca daha farklı oyunve güven veren bir takım görürmüyüz?
Erol Bulut bu önemli ayrıntıyı mutlaka dikkate alsın.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.