Bir ay sonra...
Daha ligler başlamadan, oyuncular maç ritmini bulmadan, kim hazır, kim değil bilmeden, hazırlık maçı formatında, puan mücadelesine çıkmak gibi gariplik de var ortada. Macar performansı bize hiçbir mesaj vermeden geçmişti. İz bırakan bir performans göremeden, bu kez daha usta, daha tecrübeliler ile sahadaydık. Bunu verimli de kullandık. İlk 45'te sadece son 10 dakikada rakip oyunu yönetti. Kolarov'un kırmızısıyla birlikte ikinci 45 tamamıyle bizimdi.
Şenol Güneş'in istediği önde basıp, oyunu da rakip sahaya yığmanın peşine düşen takımlardık, iki maçta da. Ama bu ofansif verimsizlik içinde sonuç için özel hareketlere ihtiyacımız var. Çünkü istediğimizin tarifi yok. Kanatlardan mı hücum edeceğiz, yoksa paslarla mı rakibi geçeceğiz veya duran topları mı alternatif yapacağız. Durumu kısaca özetlersek, "çıkın oynayın, elinizden geleni yapın" durumu var. Bir ay sonrası için ise daha farklı beklentilere gireceğiz elbette. İlk defa izlediğimiz Orkun Kökçü hepimizi heyecanlandırdı. Enes Ünal ise artık durduğu yerde bile değil, geriye doğru koşuyor. İrfan Can, Hakan Çalhanoğlu veya Mert Hakan'ın bu takımın içinde olması, atakların ürkütme dozunu yükseltirdi muhtemelen. O yüzden bekleyeceğiz. Antrenmanlar hazmedilsin, kafalardaki endişeler gitsin, önümüzü görmeye başlayalım da…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Kerem’i kurtarma operasyonu! (20.11.2024)
- Duvara çarpmak (17.11.2024)
- Özür dilekçesi gibi bir galibiyet (11.11.2024)
- Bu çaresizliğin açıklaması yok! (08.11.2024)
- Hakeme rağmen iki takımı kutlamalı (04.11.2024)
- Taraftarın takımı! (28.10.2024)
- Sonunda anladı! (25.10.2024)
- Başıbozukluk (21.10.2024)
- Bir başkalar! (12.10.2024)
- Defansa ‘helal olsun’ diyorum (04.10.2024)