Takım yok plan yok
Önümüzdeki sene nasıl bir Fenerbahçe seyredeceğimize dair bilgi arıyoruz. Konuştuklarımızın bize verdiği bilgilerin, büyük "belirsizlikler" içerdiğini söylemeliyiz.
Kadrosunu büyük ölçüde boşaltmasına rağmen Emre Belözoğlu ve Murat Sağlam dışında transfer netleştiremedi Fenerbahçe yönetimi. Evet, girişimleri var, görüşmeler sürüyor, pazarlıklar noktalanmak üzere, ancak beş gün sonra sezon açılacak ve omurga konusunda fikrimiz yok.
Ersun Yanal, "yüksek nabızla" oynayan takımlar ister. Bu kurgusunu kalitesiyle destekleyecek oyuncusu olduğunda, 2014'teki gibi şampiyonluğu erken ve görkemli oyunla alacak futbolu oynatır. Şu an için bu görüşü destekleyecek kadrosu yok.
Ali Koç, temmuz ortasına kadar transferleri sonlandırmak istiyor. Mali portre ve UEFA yaptırımları nedeniyle hareket alanı oluşturamadı. Oyuncu satması lazım, satamadı. Bonservissiz oyuncu alması gerekiyor; bunun için de ciddi maliyetli kontratlar vermek durumunda.
Gençleşen bir takımla yol yürümenin peşindeler ama, o çocuklar belli bir seviyeye gelene kadar, bu zaafları kapatacak tecrübeli ve kaliteli takım liderlerine de ihtiyaçları var.
Ancak, hala nasıl bir Fenerbahçe olacağını bilemiyoruz. Sadece biz değil, kulübü yönetenler de bilemiyor. Yanal'ın ne istediği sürpriz değil. Onun planını gerçekleştirmesi için yönetimin iş bitirmeye başlaması lazım. Bekleyip, göreceğiz.
GÜLE GÜLE TOPAL
Taraftar şımarıklığının son kurbanı oldu Mehmet Topal. Selçuk Şahin gibi sahada her şeyini ortaya koymasına rağmen, ne kadar kötü sonuç varsa üstlenmek durumunda kaldı. Tek nedeni çok sorumluluk alması ve yeteneklerinin üstüne çıkmaya çalışmasıydı. Adam uğraştı, yapamadı. Ötekiler gibi saklanmadı, kaçmadı, umursamazlık etmedi.
Bunu görmez o şımarıklar.
Mehmet Topal da yeni dönemde, ilk kötü durumda başına gelecekleri bildiği için, "huzuru" tercih etti. Hem de önemli miktarda alacağından da vazgeçerek.
Bu acımasız ortamla mücadele etmek mümkün değildi, o yüzden en doğru kararı verdi.
Yolu açık olsun…
BANKALARIN TAKIMLARI
Bugün – yarın bazı açıklamalar olacaktır.
Kulüplerin borçlarının yapılandırılması ve UEFA'nın yaptırım kararları gündeme düşer. Fakat bu çıkmaz sokaktan kurtulmak çok mümkün değil. Eğer yılda 100 milyon euro sadece faiz ödeniyorsa, petrol bulmak gibi bir mucize gerekiyor.
Sadece nefes aldıran kararlar ve gelişmeler içinde, bankalar takımlara da her an el koyabilir. Belki de artık camiaların değil, sahipleri olan işletmelere bile dönüşebilirler.
Şu andaki yöneticiler ve taraftarlar bu acıları çekerken, bunları yapan sorumsuz başkan ve yöneticilerin işin içinden sıyrılması da cabası. Fenerbahçe için Ali Koç, Trabzonspor'da Ahmet Ağaoğlu çok ciddi fırsatlardır aslında. Akıllarını duygularının önüne geçirmeyi başaran iki başkan, hiç yalan söylemeden, tüm samimiyetleri ile ortadalar. Umarım; başarırlar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Kerem’i kurtarma operasyonu! (20.11.2024)
- Duvara çarpmak (17.11.2024)
- Özür dilekçesi gibi bir galibiyet (11.11.2024)
- Bu çaresizliğin açıklaması yok! (08.11.2024)
- Hakeme rağmen iki takımı kutlamalı (04.11.2024)
- Taraftarın takımı! (28.10.2024)
- Sonunda anladı! (25.10.2024)
- Başıbozukluk (21.10.2024)
- Bir başkalar! (12.10.2024)
- Defansa ‘helal olsun’ diyorum (04.10.2024)