Söze "Ne maç ama" diye başlamak gerekiyor. Kendi sahasında ilk yarıda 3-0'ı yakalayan Beşiktaş'ın, şenlikleri başlattığı anda, Fenerbahçe'nin 3-3'ü bulmasıyla birlikte "ağabey" ile tanışması. Burada da bitmiyor. Burak vuruyor, direkten dönüyor, Eljif vuruyor yine direk. Skor 4-3'ü de "kaşıyor" yani. İlk 45'in mağlupErsun Yanal'ı, istifaya davet edilenAli Koç'u, "çaresiz" görülen Fenerbahçe'si. Sırtı kaleye dönük iki oyuncuya (Burak-Gökhan) yapılan fauller sonrası gelen ilk iki gol, sonrasındaki beceriksizlik ikramından üçüncüsü... Vakur taraf ev sahibi... Şarkılar-türküler hakları ama, hesapta olmayan "genetik" faktörler var. Ersun Yanal, hesaplarını erkene aldı; Valbuena- Ayew hamlesini yaptı. İkinci 45'in "bambaşka"ya dönüşmesi, Beşiktaş'ı "mahcup" kısmına taşıdı. Oyun da, gollerde Fenerbahçe'den geldi. Müthiş geri dönüşün kahramanları (Sadık-Hasan Ali) ilk yarıda yenen gollerin de sebepleriydi. Onlar kendi rövanşlarını alırken, Süper Lig, kendi tarihine "Fenerbahçeile dalga geçilmez (2)" yazıyordu. Gelecekte maç sonuçlarına bakanlar berabere bittiğini görecekler ama bu maçın net mağlubunun Şenol Güneş olduğunu belki bizim gibi anlatanlardan bileceklerdir. Bir teknik adam için açıklanamaz bir sonucun sahibi çünkü. Başka bir yerden bakalım; bu maç Kadıköy'de Fenerbahçe'nin ilk yarıyı 3-0 önde geçmesiyle bitse ne olurdu ? Ersun Yanal ne yapardı, Şenol Hoca hangi hamleyle dengeyi sağlardı. Peki, Ersun Yanal ikinci yarıdaki hamleleriyle maça başlasa ne olurdu? Şunu anlayın, Valbueana- Ayew hamlesi zaten yapılacaktı. Planı bozan "sarsakların"üç gol ikramıydı. Ersun Yanal maçı iyi anladı ve anlamamak isteyenlere iyi ders verdi. Ve her şeyden önemlisi, kim şampiyon, kim düşmüş önemli değil. Bu ligin "ağabeyi"Fenerbahçe'dir. Son sözükimseye bırakmaz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.