GAZZELİLER, İsrail'in 471 gündür devam eden saldırılarının ardından ateşkesin yürürlüğe girmesini büyük sevinçle karşıladılar… Hamas ya da İzzettin El Kassam Tugaylarından şikayet eden bir Gazzeli ya da Filistinli gördünüz mü…? Siyonist Yahudiler, Gazze'yi işgal etmek istediler ve "Bir daha oradan çıkmayacağız, direnişi, Hamas'ı yok edeceğiz, Gazze halkını çıkaracağız ve yerleşim yerleri inşa edeceğiz" demişlerdi. Hamas bitmedi, tam tersi bütün dünya Hamas oldu, katiller sürüsü İsrail, Hamas ile masaya oturmak, müzakere etmek geri çekilmek zorunda kaldı. Sırası ile Gazze sokaklarındaki insanların ve işgalci, terörist, katil İsrail yöneticilerinin hallerine ve yüzlerine bakın, hangi taraf kazanmış…?
CHP'DEN YARGIYA ALENEN TEHDİT
Adalet Bakanı Yılmaz TUNÇ noktayı koydu.
"Başta İstanbul Cumhuriyet Başsavcımız olmak üzere yargı mensuplarımıza yönelik pervasızca söylenen, hukuk sınırını aşan ve suç teşkil eden açıklamalarda bulunanlar hakkında bağımsız ve tarafsız yargının harekete geçmesinden hiç kimse rahatsız olmamalıdır…." CHP idarecileri de Ekrem de açıklamalarının suç olduğunu biliyorlar, bütün dertleri, "İmamoğlu Cumhurbaşkanı seçilmesin diye siyasi hayatı bitiriliyor" algısını oluşturmak.
Ekrem İmamoğlu ve adamları tarafından gerçekleştirilen iş ve eylemler hakkında herkes her şeyi biliyor, devlet zaten biliyor. Para kuleleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bütçesinin yağmalanması, İETT ihaleleri, mal beyanında göstermediği villalar ve daha fazlası… Rüşvet, irtikap, yolsuzluk, ihale usulsüzlükleri ile ilgili hukuki süreçler ve operasyonlar başlamış ve artık sona gelinmiş… İşte tam da bu sırada malum şahıs Ekrem, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'i çirkin bir üslupla hedef alıyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel daha da çirkinleşiyor… Adeta birbirleriyle yarışıyorlar. Ortaya çıkacak kepazeliklerden korkuyorlar… Bu neden ile hedefi saptırıyorlar. Yani rüşvet, yolsuzluklar ve usulsüzlükler değil de Başsavcıya tehdit ve hakareti konuşulsun ve bu yüzden ceza alsın, bir kez daha mağdur olsun… Fakat aralarında bir birlik de yok, Ekrem, Özgür, Kemal, Mansur ve taraftarları birbirlerine girmiş vaziyetteler ve daha önce de sizlerle paylaşmış idim, haklarındaki bilgi ve belgeleri de yine kendileri sızdırıyorlar.
DİJİTAL MEDYA İLE MEMLEKET İŞGAL EDİYORLAR
Amerika'da TikTok ile ilgili tartışmalar konuyu yeniden gündeme getirdi.
Sosyal medya şirketleri Amerikan, Alman, Fransız yasalarına saygı duyarlarken; Türkiye Cumhuriyeti yasalarına saygı duymuyorlar.
Kanunlarımızın geçerli olmadığı, kurallarımızın işlemediği, hassasiyetlerimize saldıran, bizi kontrol etmeye çalışan bir dijital faşizm var karşımızda… Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına uyulmasını istemek, bunu yapmak istemeyenlere yaptırım uygulamak hayatın normal akışıdır. Dijital platformlar; devletleri ve milletleri ele geçirme, seçimlere müdahale, küresel şirketlerin menfaatlerine hizmet eden gündem oluşturma ve yalan haber üzerinden tartışılıyorlar… Demokrasi açısından büyük bir tehlike ve tehdit olarak algılanıyor. Suç kapsamındaki taleplere uymadığı gerekçesiyle uyarılıyorlar ancak platformların bu talebe karşılık vermemeleri mutlaka bir erişim engeli uygulamasını gündeme getiriyor…
ÖZGÜRLÜKLERİN ALANI DEĞİL KÜRESELCİ ŞEYTANLARIN ÇIKARLARI
Buralar özgürlüklerin, fikir hürriyetinin değil yalanların, iftiraların ve bu dijital platformların sahiplerinin çıkarlarının yer aldığı alanlardır.
Dolayısı ile mesele özgürlükler değil küreselci şeytanların çıkarlarıdır.
Özgürlükler maskesi ile egemenliğimizi ele geçirmek istiyorlar.