TABİİ ki iktidarın değişmesini/ gitmesini isteyebilirsiniz...
Elbette erken seçim istemek gösteri/miting yapma hakkınız sonuna kadar var. Pervasızca bir suç örgütü kurduğu başta kendi partilileri/çalışanları tarafından ihbar edilen, gayrı ciddi Ekrem İmamoğlu mu sizin tek çıkış yolunuz? Ortalığa saçılmış rüşvet, yolsuzluk iddiaları ve fazlası; siz CHP'lilerin, yıllardır iktidara yönelik iddia/şikayet ettiğiniz şeyler değil miydi...? Karşınızda bir suç örgütü var, sizi kendi suçlarını örtmek için kalkan yapmaya çalışıyorlar. Önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminde, son ana kadar aday belirleyemeyen muhalefet, seçime 3 yıl varken neden tek/malum kişi üzerinden (üstelik başka muhtemel aday olabilecek herkesi yok sayarak) alelacele bir seçim çalışmasına başladı...? Çünkü operasyonun geldiğini çok iyi biliyorlardı...!
Bu kadar açık, basit ve net...
EKREM KİFAYETSİZ BİR MUHTERİS
Yazık oldu İstanbul'a...! Yolsuzluk, rüşvet, iddiaları... Belediye otobüsü ile çarpışan tramvay... İstanbul'da, hem de salgın hastalıkla mücadele döneminde, işlerinden atılan on binlerce işçi... Arıza yapan, yolda kalan, seyir halinde yanan onlarca İETT araçları... Yapılmayan/ yapılamayan metro ve alt yapı...
Milyonlarca euro'luk alınmış nerede olduğu bilinmeyen dış borç... Metro inşaatının üzerine moloz döken zihniyet... Bütçesinde reklam ve organizasyona ayrılan paraların sosyal konut ve deprem bütçesinin iki katı olması, yani İBB'ye göre, reklam depremden daha önemli...
Daha neler var ama bu köşe yazmaya yetmez. Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, başarısız ve beceriksiz birisidir. Şimdi bir de Cumhurbaşkanı adayı...! Çok merak ediyorum; hangi müthiş iş ve hizmetleriyle milletten oy isteyecek...?
Temel atmama merasimi ve dikey bahçeleri söken adam ve bir sürü başka başarısızlık ve beceriksizliği ile İstanbul tarihine geçti. Karşımıza, rüşvet, yolsuzluk iddiaları, hizmet yapmamak ve yapılmış hizmetleri sökmek, yıkmak vaadiyle mi çıkacak...? Adam bu haliyle hem kifayetsiz hem de muhteris...!
İSRAİL TÜRKİYE'NİN DÜŞMANIDIR
İsrail, işgalcidir, adı devlet olan bir terör örgütüdür. İnsan öldürüyorlar, sivillerin üzerine bomba yağdırıyorlar, daha daha fazla çocuk öldürüyorlar...
Gazze'de, Filistin'de yaşananlar, Kudüs'ün Yahudiler tarafından işgali, Türkiye Cumhuriyeti Devletini her yönü ile hayati derecede ilgilendirmektedir.
Yaşananların ve Filistinli kardeşlerimizin uğradığı korkunç, insanlık dışı saldırıların, din kardeşliği dışında da bizi ilgilendiren boyutları vardır.
Daha önce de bu köşede sizler ile paylaştığım bir konuyu yeri geldiği için tekrar ilginize sunuyorum... Mesele sadece Gazze mi?... Kudüs mü?...
İsrail'in o bölgede işgal ettiği topraklar mı?... Bu olaylar sadece Filistinli kardeşlerimizi mi ilgilendiriyor...?
Anlatalım efendim... Kudüs'ü, İsrail'in başkenti yapmak isteyenler kimler?...
Yahudiler... Bunu neden istiyorlar?...
Tahrif ettikleri dini inançlarından dolayı... Aynı dini inançlarından dolayı, başka nerelerinin kendilerine vaat edildiğini iddia ediyorlar?... Bugünkü doğu ve güneydoğu Anadolu'nun neredeyse tamamını... Yani; Türkiye Cumhuriyeti'nin tam olarak yarısının, Yahudilere ait olması gerektiğini iddia ediyorlar. Tahrif ettikleri, eğip, büktükleri Tevrat'tan bu anlamları çıkartıyorlar. Buna iman etmişler ve resmen hayalini kuruyorlar.
Eğer Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul ederseniz; Gazze'de aynı gerekçe ile soykırım yapan bu katil ve terörist İsrail; Türkiye Cumhuriyeti topraklarında da hak iddia ediyor/ edecektir.