Kavalalı’nın reformları sürdürülmeyince Mısır’ın modernleşmesi yarım kaldı
Kavalalı, Avrupalılarla.
SON FİRAVUN
1821'de başlayan Yunan isyanının bir türlü bastırılamaması üzerine İkinci Mahmud, Kavalalı'dan yardım birlikleri istedi. Kavalalı, oğlu İbrahim Paşa'ya Mora valiliği verilmesi şartıyla bu isteği kabul etti. Mora'da bir süre savaşan İbrahim Paşa'nın Avrupalı emperyalist güçlerin müdahalesi üzerine kimseye danışmadan Batılılarla anlaşarak Mısır kuvvetlerini Mora'dan çekmesi İstanbul'da ciddi rahatsızlığa yol açtı.
Mehmed Ali Paşa ise Mora'nın kaybedilmesi üzerine Suriye valiliğinin kendisine verilmesini istedi. Verilmeyince Kasım 1831'de İbrahim Paşa kara ve denizden Suriye'ye girdi. Kavalalı Mehmed Paşa bu harekâtını, sadece hakkı olan bir bölgeyi ele geçirmeyi hedefleyen bir sefer olarak ilan etti ve padişaha bağlılığını vurguladı. Ancak Mısır valisinin asıl gayesi bağımsızlıktı.
II. Mahmud
İbrahim Paşa, 1831-1832 kışında Suriye, Lübnan ve diğer bölgeleri ele geçirdikten sonra iki savaşta Osmanlılar'ı mağlup etti. 21 Aralık 1832'de Konya yakınlarında yapılan savaşta ise Osmanlı ordusunu tekrar mağlup edip sadrazamı esir aldı. Osmanlı yönetimi bunun üzerine diplomasiye başvurdu. Güçlü bir Kavalalı yerine zayıf bir Osmanlı'yı tercih eden Rusya, İstanbul'a asker gönderdi. Rus birliklerinin İstanbul'a gelmesinden rahatsız olan İngiltere ve Fransa, Osmanlı hükümeti ve Kavalalı üzerinde baskı kurarak savaşı durdurdular. 6 Mayıs 1833'te meydana gelen Kütahya uzlaşmasıyla Suriye ve Adana, Mehmed Ali Paşa'nın idaresine verildi.
Savaş, Haziran 1839'da yeniden başladı. 24 Haziran 1839'daki Nizip Savaşı'nda Osmanlılar, Kavalalı karşısında ağır bir mağlubiyet daha aldı. Ancak Mısır meselesinin bu ikinci safhasında da son sözü söyleyen yine Avrupa'nın büyük devletleri oldu. Osmanlı tarafını tutan etkin İngiliz diplomasisi sayesinde imzalanan 1841'deki Londra Antlaşması'yla Mehmed Ali Paşa, Mısır'ı irsen idare etme hakkına karşılık Suriye, Hicaz ve Girit'i terk etti. Avrupalılar Kavalalı'ya "Son Firavun" derler.
Kavalalı Mehmed Ali Paşa
HER ALANDA REFORM
Kavalalı, divan ve meclisler oluşturarak yönetimi merkezileştirdi. Mısır'ın ekonomik ve kültürel açıdan kalkınması için önemli faaliyetlerde bulundu. Fransızların yardımıyla birçok modern okul açıp ordusunu yeni usullere göre yetiştirdi. Ordunun silah ve mühimmat ihtiyacı için imalathaneler açtırdı. Kavalalı'nın Fransa'dan getirdiği uzmanlar, Osmanlı İmparatorluğu'na gelenlerden daha iyi askerlerdi. Mehmed Ali Paşa, iyi ücret ödeyerek getirttiği bu uzmanlar sayesinde ordusunu Osmanlı İmparatorluğu'ndan daha ileri bir seviyeye yükseltmişti.
Nil taşkınlarının verdiği zararları önlemek amacıyla birçok set inşa etti. Ekilebilir araziyi artırmak için sulama sistemini ıslah etti. Mısır'da tarımın gelişmesini sağlayıp birçok imalathanenin açılmasını da sağladı. Pamuk cinsinin ıslah edilmesiyle Mısır, pamuk üretiminde önde gelen ülkelerden oldu. Mısır'da ekilebilir arazi sahasını iki misline çıkarmıştı.
Kavalalı zamanında 1820'de kurulan Bulak Matbaası bastığı eserlerle önemli bir kültür merkezi oldu. 1828'de Vekâyi-i Mısır adlı resmi bir gazete Arapça ve Türkçe olarak yayımlanmaya başlandı. Kavalalı, Mısır'da modern eğitimin temellerini atıp ülkenin dört bir yanında okullar açtı. 1809'dan itibaren tahsil görmeleri için Avrupa'ya öğrenci gönderdi.
I. Abbas Hilmi
Kavalalı, Mısır'ı 1847'ye kadar yönetti. 1847'nin sonlarına doğru bunama alametleri baş gösterince oğlu İbrahim Paşa, önce vekâleten yerine geçti. 1848 Eylül'ünde ise asaleten Mısır valisi oldu. Ancak 1848 Kasım'ında babasından önce vefat edince Mısır'ın başına Ahmed Tosun Paşa'nın oğlu Birinci Abbas Hilmi Paşa geldi. Birinci Abbas Hilmi, dedesi Kavalalı Mehmed Ali Paşa döneminde takip edilen Batılılaşma politikasını terk etti. Reformlara karşı çıktı. Batı örnek alınarak yapılan fabrika ve okulların bir kısmını kapattı. Dedesinin 1833'te başlattığı ve Mısır'ın tarımına büyük faydası olacak Delta Barajı'nın inşasını durdurdu. Ordunun asker sayısını azalttı. Avrupalı uzmanların çoğunun işine son verdi. Böylece Kavalalı'nın başlattığı modernleşme hamlesi yarım kaldı.
Kavalalı'nın kurduğu hanedan 1945'e kadar Mısır'ı yönetti. Kavalalı'nın reformları İslam dünyası için bir umut olabilirdi. Ancak devamı gelmedi ve Mısır, İslam dünyasının temsilcisi olma şansını kaçırdı.
19. yüzyılda Kahire
BATI MEDENİYETİNİN MOTOR GÜCÜ, FARKLI MİLLETLER OLDU
Batı medeniyeti farklı milletlerin sırtında bugüne kadar geldi. 15. yüzyılda Portekiz, 16. yüzyılda İspanya, 17. yüzyılda Hollanda, 18. yüzyılda Fransa, 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın ilk yarısında İngiltere, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren de ABD, Batı medeniyetinin motor gücü oldu. İslam medeniyeti ise Araplarla tarih sahnesine çıktı. Arapların yorulduğu zaman Türkler bayrağı devralıp yaklaşık 900 yıl İslam medeniyetinin temsilcisi oldular. Ancak sonunda atalarımız da yoruldu ve Osmanlı İmparatorluğu çökmeye başladı. Türk milleti alternatif çıkmaması yüzünden en zor günlerinde bile İslam medeniyetinin temsilcisi oldu. 19. yüzyılın başlarında Mısır, Kavalalı'nın reformlarıyla liderlik yönünde bir adım attıysa da Kavalalı'nın ölümünden sonra kendisi gibi kuvvetli bir lider çıkmaması yüzünden bu şansını kaçırdı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ABD’nin ikiden fazla seçilen tek başkanı Roosevelt (17.11.2024)
- Atatürk’ün son sözü ‘aleykümesselam’ olmuştu (10.11.2024)
- 100 yıl önce Türkiye’nin ilk futbol şampiyonu: Harbiye (03.11.2024)
- ABD seçimlerinin sonucu iç savaşa yol açmıştı (27.10.2024)
- Osmanlı kimliği 150 yıl önce denenmiş fakat tutmamıştı (20.10.2024)
- Lübnan’ın düzenini Avrupalılar bozdu (13.10.2024)
- Gündemden düşmeyen antlaşma: Sykes-Picot (06.10.2024)
- Osmanlı’da canilere 2 türlü ceza verilirdi kısas ve diyet (22.09.2024)
- İstanbul’u sarsan esrarengiz kadın cinayeti (15.09.2024)
- Sultan Abdülaziz’in Mısır seyahati protokolü değiştirdi (08.09.2024)