İstanbul’a gelen ilk Rus savaş gemisi
Rusya, Viyana bozgun yıllarının sonunda Türkiye ile antlaşma maddelerini müzakere etmek için Diplomat Ukraintsev'i görevlendirdi.
Petro, Türkler'e gövde gösterisinde bulunmak için elçilik heyetini Osmanlı payitahtına Krepost (Kale) adlı büyük bir savaş gemisiyle gönderdi. 46 topu olan 38 metre boyundaki gemi 110 mürettebat taşıyordu. Geminin kaptanı Hollandalı Piter Fon-Pamburg, yardımcısı da Hollandalı Gendrihson idi.
Rus gemisinin İstanbul macerası Fatih Ünal tarafından incelenmiştir. Ayrıca gemi geldiğinde İstanbul'da bulunan Montrea da hadiseyi bütün teferruatıyla anlatır.
İSTANBUL'A DOĞRU
Krepost'a Rus donanmasının diğer büyük savaş gemileri de eşlik ediyordu. Türk yetkililer elçinin karayoluyla İstanbul'a götürülmesini ve savaş gemilerinin Boğaz'dan içeri girmemesini istedi, ancak Ukraintsev bu istekleri kabul etmedi. Yalnızca Krepost dışındaki gemilerin geri gönderilmesini kabul etti.
Krepost, Karadeniz'e çıkan ilk Rus savaş gemisiydi. Gemi, 12 Eylül 1699 akşamı Yeşilköy açıklarında demir attı. Rus elçisi birkaç gün Yeşilköy'de bekletildikten sonra Osmanlı kayıklarıyla ikamet edeceği yere götürüldü. Krepost ise elçiden birkaç gün sonra Topkapı Sarayı önlerine gelerek, demir attı.
SARHOŞ KAPTAN KRİZ ÇIKARDI
Gemi kaptanı Pamburg içmeyi seven biriydi. Pamburg şehre geldiği ilk günlerden itibaren İstanbul'daki Fransız ve Hollandalı arkadaşlarını gemiye davet etmeye ve onlarla sabaha kadar gürültülü eğlenceler tertip etmeye başladı. Yine dostlarına gemide davet verdiği bir gün İstanbul'u birbirine kattı. Onlarla birlikte sabahın erken saatlerinden gece geç vakitlere kadar içti, eğlendi. Zil zurna sarhoş oldu. Tam gece yarısı geminin tüm silahlarını ateşledi.
Topların kurusıkı doldurulmuş olması, şehirde herhangi bir zararın oluşmasını engelledi.
Ancak İstanbul'da gece yarısı öyle korkunç bir gürültü meydana getirdi ki, sarayda panik yaşandı. Rus kaynakları, bizzat padişahın dışarı fırladığını, saraydaki hamile kadınların gürültü ve korkudan dehşete kapılarak düşük yaptığını iddia ederler.
İstanbul'daki elçilik kulislerinde, Rus donanma amiralinin Ukraintsev başkanlığındaki Rus elçilik heyetini Kerç'ten İstanbul'a uğurladıktan sonra 10 savaş gemisi ve 40 parça donanmayla Karadeniz'e çıktığı, Trabzon, Sinop, Amasra'yı tarassut altına aldığı söylentilerinin dolaştığı sıralarda böyle bir olayın yaşanması Osmanlı devlet adamlarını daha da kaygılandırdı.
Krepost'tan açılan ateşlerin Karadeniz'de dolaşan Rus donanmasına İstanbul Boğazı'na girmesi için sinyal olduğu yorumları yapıldı.
Ertesi gün sabah erkenden Tercüman Mavrokordato, Ukraintsev'e gönderilerek bu olay protesto edildi. Baş tercüman, Kaptan Pamburg'un görevinden alınmasını ve cezalandırılmak üzere elçinin konağına getirilmesini de talep etti.
Ukraintsev kaptanın hareketlerinden kendisinin de rahatsız olduğunu ve zaten sorgulanmak üzere kaptanı konağına çağırdığını haber verdi. Mavrokordato ise böyle bir küstahlığın tekrarı durumunda kaptanın zindana atılacağı, Krepost'un da tersaneye çekileceği uyarısını yaptı. Ertesi gün kaptan Pamburg'a, Ukraintsev gereken uyarıları yaptı ve iş daha fazla büyümeden kapandı.
HALK GEMİYİ SEYRETTİ
Krepost'un gelişi İstanbul'da muazzam bir heyecan oluşturdu. Binlerce insan her gün sandallar ve kayıklarla yanaşarak Krepost'u yakından görmek istedi. Bizzat Sultan İkinci Mustafa ve veziriazam, Krepost'u görmeye geldi. Padişah bu kadar büyük bir geminin İstanbul'a kadar gelebilmesinden rahatsız oldu ve bunu dile getirdi. Krepost'u yalnızca halk değil Osmanlı gemi ustaları da incelediler.
Osmanlı yetkilileri Ruslar'a gemi yapımını öğrettikleri ve onlara kaptanlar verdikleri için bilhassa Hollandalılar'a çıkıştılar.
Bu yüzden Hollanda'nın İstanbul'daki elçisi Colier ikaz edildi.
Ukraintsev bazı tavizler vererek 15 Temmuz 1700'de İstanbul'da iki devlet arasında savaşı bitiren antlaşmayı imzaladı.
Azak Ruslar'a bırakılırken, buna mukabil olarak Özü civarındaki bazı kaleler Osmanlılar'a geri verilmişti. Ayrıca Ruslar İstanbul'da daimî elçi bulundurmak hakkını da kazanmışlardı.
Krepost, 170 Rus esiriyle Rusya'ya yelken açtı. 1704'te büyük bir onarım geçirip, eski ihtişamlı günlerine döndü. Ancak Krepost, 1711'de Osmanlı ordusunun Ruslar'ı mağlup etmesinden sonra geri alınan Azak Kalesi önlerinde çürümeye terk edildi.
***
MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMDE ÖNEMLİ ADIMLAR ATILIYOR
Bizim işsizliğe çare bulmamız ve dışardan borçlanmamız için üretmemiz, üretmemiz için de meslek eğitimine önem vermemiz şart. Ancak meslek liselerinin hem sanayi ile ilişkilerinin kuvvetli olmaması, hem de meslek eğitiminin toplum nezdindeki itibarının fazla parlak olmaması yüzünden meslek eğitimi Türkiye'de bir türlü istenilen seviyeye gelemedi.
Senelerden beri meslek liselerine önem verilmelidir diye konuşup, dururuz. Ancak bütün söylemlere rağmen ilerlemeyi bırakın eski mesleki eğitim günlerini arar olmuştuk.
Fakat Milli Eğitim Bakanlığı'nda Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Özer'in gayretleriyle önemli adımlar atılmaya başlandı.
Milli Eğitim Bakanlığı sektörün ihtiyaç ve taleplerini dikkate alarak mesleki eğitim verdiği alan ve dal eğitimine önem vererek, istenilen alanlarda mesleki eğitim açmaya başladı.
Bakanlık birçok sanayi ve ticaret odası ile istihdam odaklı mesleki ve teknik eğitim ve sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli teknik eleman yetiştirilmesine yönelik işbirliği protokolleri imzaladı. TOBB ile '81 İl 81 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi' projesi başlatıldı. 81 okulun altyapısı güçlendirilecek, müfredat birlikte güncellenecek.
Milli Eğitim Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Organize Sanayi bölgelerinde mesleki ve teknik eğitim kurumlarının mevcut durumunun güçlendirilmesi ve iyileştirilmesi için bir çalışma başlattı.
Özellikle yeni kurulan iki yeni meslek lisesi son derece önemli işlere imza atacağa benziyor.
"Aselsan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi"nde, elektrik-elektronik teknolojisi ve makine teknolojisi alanlarında savunma elektronik sistemleri ve savunma mekanik sistemleri dalları açılacak ve savunma sanayisine yönelik eğitim verilecek. Yine İTÜ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi de meslek eğitiminin en itibarlı okullarından birisi olacaktır.
Mesleki ve teknik eğitime bağlı okullarda döner sermaye kapsamında yapılan üretimin hem kapasitesi hem de kapsadığı eğitim alanlarının artırılması yönünde çalışma başlatıldı.
Mesleki ve Teknik Eğitime bağlı okullarda uygulamalı eğitimi güçlendiren döner sermaye kapsamında yapılan üretimin teşvik edilmesi amacıyla gelirin hazine kesintisi yüzde 15'ten yüzde 1'e düşürüldü. Yapılan hamlelerle meslek liselerinin döner sermaye gelirlerinde 2019 yılının ilk altı ayında önceki yıla göre yüzde 40 artış sağlandı.
Mesleki ve Teknik Eğitimin kalitesinin artırılması için yaklaşık 50 milyon euro bütçeli önemli bir proje başlatıldı. Bu projeyle, mesleki ve teknik eğitimde mükemmeliyet merkezleri kurulacak. Eğiticilere eğitim verilecek. Mesleki ve teknik eğitim tanıtılacak ve farkındalık artırılacak. Temennimiz atılan bu adımların bir modele dönüşüp, uzun yıllar devam etmesi. Bu devamlılığı gelişerek sağlarsak Türkiye daha fazla üretecek, işsizlik düşecektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ABD’nin ikiden fazla seçilen tek başkanı Roosevelt (17.11.2024)
- Atatürk’ün son sözü ‘aleykümesselam’ olmuştu (10.11.2024)
- 100 yıl önce Türkiye’nin ilk futbol şampiyonu: Harbiye (03.11.2024)
- ABD seçimlerinin sonucu iç savaşa yol açmıştı (27.10.2024)
- Osmanlı kimliği 150 yıl önce denenmiş fakat tutmamıştı (20.10.2024)
- Lübnan’ın düzenini Avrupalılar bozdu (13.10.2024)
- Gündemden düşmeyen antlaşma: Sykes-Picot (06.10.2024)
- Osmanlı’da canilere 2 türlü ceza verilirdi kısas ve diyet (22.09.2024)
- İstanbul’u sarsan esrarengiz kadın cinayeti (15.09.2024)
- Sultan Abdülaziz’in Mısır seyahati protokolü değiştirdi (08.09.2024)