ERHAN AFYONCU

Millet bahçelerinin tarihi 150 yıl önceye gidiyor

İstanbul'da beş millet bahçesi açıldı.
İstanbul'a ve Türkiye'nin dört bir yanına millet bahçeleri yapılıyor. Şehirlerimizde nefes alacak ve halkın eğlenip, dinleneceği bu mekânlar son derece önemli. Bu bizim eski bir geleneğimiz. Osmanlı bahçecilikte çok ileriydi. Avrupa'da bahçe nedir bilinmezken padişahlar göz alıcı hasbahçelerde devlet işlerinin yorgunluğunu üzerlerinden atarlardı.
1710'lu yıllarda Türkiye'ye sığınan İsveç Kralı Demirbaş, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki şehir planlanmasından etkilenmiş ve ülkesine dönünce Stockholm'de aynı tarz planlamaya gitmeye çalışarak parklar yaptırtmıştı.

İLK MİLLET BAHÇELERİ

Günlük hayattan soyutlanmış kamusal yeşil alanlar 19. yüzyılın ikinci yarısında dünyanın birçok yerinde uygulanmaya başlandı. 1857'de Central Park yapıldı. Batı'da bu yerlere "public park", "municipal park", "city park" ve "public garden" gibi isimler verildi. Batı'da park olarak bilinen yerler bizde millet bahçeleri olarak ortaya çıktı. Bu kamusal alanlar millet bahçesi", "umumi bahçe", "halk bahçesi", "belediye bahçesi", "belediye parkı", "tenezzühgâh" gibi isimlerle anılmıştır. Millet bahçeleri hakkında Ahmet Köksal ve Tayfun Gürkaş'ın makaleleri vardır.
Tanzimat'la birlikte Osmanlı İmparatorluğu'nda da halka açık "millet bahçeleri" ortaya çıktı. Buralar hem dinlenme ve eğlence hem de kamu törenlerinin yapıldığı yerler oldu. 1869'da Taksim millet bahçesi açıldı.
Bu bahçe Alman ve Fransız mühendis ve mimarlarca İngiliz üslubunda planlanmıştı. Bu bahçenin ardından 1870'te Kısıklı'daki millet bahçesi halkın hizmetine girdi. Küçük Çamlıca millet bahçesi. Sultanahmet millet bahçesi bunları takip etti.
Boğaziçi'nde Emirgan'da o zamanki ismiyle Mirgün Millet bahçesi, Haliç'te Fener İskelesi'nde millet bahçesi, Tepebaşı millet bahçesi, Bakırköy millet bahçesi, Beşiktaş'ta millet bahçesi halka açıldı. Millet bahçeleri için vakıf arazileri, kamu arazileri veya kamulaştırılan şahıs arazileri kullanıldı.
Millet bahçelerinin gezme ve hava alma dışında da birçok işlevi oldu. Kulüp toplantı merkezi, gazino, kütüphane, tiyatro gibi temsil yeri olarak kullanıldı. Sirkler gelerek buralarda gösteri yaptı. Buralarda bandolar ve şarkıcılar konser verdi. Mitingler ve protestolar bu bahçelerde yapıldı.

İMPARATORLUĞUN HER TARAFINDA

İstanbul'dan sonra millet bahçeleri imparatorluğun her tarafına yayıldı. II. Abdülhamid döneminde Konya'da Konya lisesinin bulunduğu yere millet bahçesi yapıldı. Buraya 1912'de darülmuallimin (bugünkü Konya lisesi) yapılınca millet bahçesi karşı tarafa taşındı. Tavlusunlu Mehmet Ali Efendi'nin belediye başkanlığı döneminde (1881-1901) Kayseri'de bugünkü Cumhuriyet Meydanı'nın bir kısmı kamulaştırılarak Millet Bahçesi yapıldı. 1892 yılında ise Filistin'de Yafa yolu üzerinde bir "Millet Bahçesi" açıldı.
1908 yılı başlarında İzmir'de bir millet bahçesi, tiyatro ve bir kütüphane yapılması gündeme geldi. Şehirdeki mevcut kışlanın küçük ve mevkiinin uygun olmaması sebebiyle yıkılması ve yerine millet bahçesi yapılması kararlaştırıldı.
Bu yapılacak yerin inşasının masrafları için de belediye tarafından bir piyango ihdas edildi.
Osmanlı döneminde İzmit, Sivas, Antakya, Giresun, Kıbrıs, Diyarbakır, Samsun, Erzurum, Malatya, Şebinkarahisar, Kars, Ardahan, Kozan, Tire, Sinop, Adana, Bartın, Devrek, Konya, Trabzon, Selanik, Manastır, Yanya, Bolu, Mersin ve Girit gibi imparatorluğun dört bir tarafında millet bahçeleri yapıldı.

Gülhane Parkı

Cemil Topuzlu, 1912'de İstanbul belediye başkanı olunca halkın rahatça dinlenip, eğlenebileceği parklar yaptırmak için harekete geçti.
Günümüzdeki hemen hemen herkesin uğradığı Sultanahmet Parkı'nı yaptırdı. Topkapı Sarayı'nın bugünkü Gülhane Parkı tarafında kalan bölümü bostan tarlası ve mezbelelikti.
Cemil Topuzlu, insanların çok rahat gelebileceği merkezi bu bölgeyi hem düzeltmek hem de bir park yapmak istedi. Ancak burası hazine-i hassa idi ve sarayın bir parçasıydı. Dönemin hükümdarı Sultan Mehmed Reşad'dan, İstanbul Belediyesi için burasını istedi. Ancak padişah, "Başka kişilere kötü örnek olur, zira sana burayı verirsem herkes hazine-i hassadan bir yer ister durur" cevabı ile geri çevrildi. Belediye başkanı padişahın ret kararına rağmen pesetmedi ve İstanbul merkez kumandanı Cemal Paşa ile İçişleri Bakanı Talat Paşa'yı devreye sokarak araziyi park yapmak için aldı. Sultan Mehmed Reşad araziyi ticari bir faaliyet yapılmaması, belediyeye herhangi bir gelir temin edilmemesi ve parkın sadece halkın gezmesi için bahçe olarak kullanılması şartıyla vermişti.

1913 Temmuz'unda Gülhane'de açılan bahçede içki satma izni talep edildi. Fakat bu talebe pek sıcak bakılmadı. Şeyhülislam Esad Efendi bu konuda şöyle bir fetva verdi: "İçki kullanımı şer'an haram olup mukaddes mekânlar civarında satılması ise caiz değildir.
Topkapı Sarayı dahilinde açılmış olan bahçe saraydaki kutsal emanetlere yakın olduğundan orada içki satılması Müslüman efkâr-ı umumiyesi üzerinde fena bir tesir meydana getireceğinden izin verilmesi uygun değildir". Belediye'de de Gülhane bahçesinin, Taksim ve Tepebaşı bahçelerinden farklı olduğu için orada içki satılamayacağını savunmuştu.
Taksim ve Tepebaşı bahçeleri belediyeye gelir sağlamak üzere açılmış parklardı.
Halbuki Topkapı Sarayı bahçesi halkın gezip hava alması amacıyla vücuda getirilmiş, hatta giriş ücreti alınmaksızın herkese serbest bırakılmıştı.
Sultan Mehmed Reşad tarafından gelir elde etmek için kullanılmaması şart koşulduğundan bahçede kahve ve şerbet içilmesine dahi izin verilmiyordu.
Bu yüzden saray bahçesi sayılan bu yerde içki içilmesine ruhsat verilmedi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.