Osmanlı’da düğünde silah kullananlara pranga bile vurulurdu
TÜFEK HALKIN ELİNDE
Osmanlı yönetimi, ateşli silahların halkın eline geçmemesi için 16. yüzyıldan itibaren büyük çaba gösterdi. Yapılan tüfek teftişleriyle halkın elindeki silahlar defalarca toplandı. Ancak 19. yüzyıla gelindiğinde gelişen silah teknolojisine bağlı olarak halkın elindeki silahlar da yaygınlaştı. Daha önceleri ay tutulmasında davul ve tencerelerle gürültü yapılırken, tüfek ve tabancanın yaygınlaşmasından sonra ay tutulmasının önlenmesi için bile silah atılmaya başlanmıştı.
Eğlencelerde atılan silahlardan masum insanlar yaralanmaya ve ölmeye başladı. Osmanlı yönetimi bu işin üzerine giderek durumu kontrol altına almaya çalıştı. Osmanlı tarihçilerinden Dr. Nuri Adıyeke'nin bir araştırması, Osmanlı devlet adamlarının 19. yüzyılın ortalarında eğlencelerde silah atılmasını engellemek için bulduğu ilginç yöntemleri ortaya çıkarmıştır.
DÜĞÜNLERDE SİLAH ATMAYIN
Osmanlı yönetimi, eğlencelerde silah atılmasını engellemek için 19. yüzyılın ilk yarısında bir emir çıkarmış, ancak bunun üzerine insanlar da kurusıkı atmaya başlamışlardı. Kurusıkı atışlardan da yaralananlar olunca kurusıkı atmak da yasaklandı. Fakat yayınlanan emirlere rağmen insanlar eğlencelerde silah atmayı bırakmadılar. Bunun üzerine 1850'de bir emir çıkarıldı ve bu emir dönemin resmi gazetesi Takvim-i Vekayi'de de yayınlandı.
Düğünlerde tüfek ve tabanca atılmasının yasaklanmasıyla ilgili emir Bağdat'tan Belgrad'a, Girit'ten Üsküp'e, Biga'dan imparatorluğun dört bir tarafına gönderilerek, mahalli idarecilerin gerekli tedbirleri almaları istenmişti. İmparatorluğun dört bir tarafındaki valiler merkeze gönderdikleri cevabi yazılarda düğünlerde silah atılmaması konusundaki emre dikkat ve itina edileceğini söylemişlerdi. Bağdat Valisi Abdülkerim Paşa, merkezden gelen emir üzerine en sert tedbiri alan vali olmuştu. Abdülkerim Paşa, merkeze yazdığı cevabi yazıda silah atma yasağına uymayanları prangaya koyduracağını söylemişti. Ancak devletin aldığı sert tedbirler ve bazı bölgelerde bu işe engel olamayan muhtarların azledilmesine rağmen mesele çözülemedi. Düğünlerde silah atılması ve ölümler devam etti.
Eğlencelerde atılan silahlar yüzünden yaralanmalar ve ölümler devam ettiğinden, 1856'da yeni bir emir yayınlayanak düğünlerde silah atılması tekrar yasaklandı. Emrin aksine hareket edip, eğlencelerde silah atanlar kaza sonucunda birisini öldürürlerse ona katil muamelesi yapılıp, ceza verilecekti. Ancak verilen cezalar ve devletin meselenin üzerine gitmesi problemi yine çözemedi.
1892'de tekrar yeni bir emir yayınlandı. Fakat 1900'lü yıllara gelindiğinde aynı hastalığımız devam ediyordu. 5 Kasım 1903 tarihli Sabah gazetesinde çıkan bir haberde "Hükümet halk için neyin iyi neyin kötü olduğunu bildiğinden çeşitli kanunlar koyar. Halkın yapması gereken bunlara itaat etmektir. Düğünlerde silah atmanın yasaklanması da insanların birtakım kazalardan korunmasını amaçlar. Bir taraftan sevinç ve neşe içinde eğlenirken, diğer taraftan bir facia yüzünden herkesin üzüntüye boğulması hükümetin emirlerine uymakla mümkündür" deniliyor ve atılan silahlardan ölen insanlar anlatılıyordu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ABD’nin ikiden fazla seçilen tek başkanı Roosevelt (17.11.2024)
- Atatürk’ün son sözü ‘aleykümesselam’ olmuştu (10.11.2024)
- 100 yıl önce Türkiye’nin ilk futbol şampiyonu: Harbiye (03.11.2024)
- ABD seçimlerinin sonucu iç savaşa yol açmıştı (27.10.2024)
- Osmanlı kimliği 150 yıl önce denenmiş fakat tutmamıştı (20.10.2024)
- Lübnan’ın düzenini Avrupalılar bozdu (13.10.2024)
- Gündemden düşmeyen antlaşma: Sykes-Picot (06.10.2024)
- Osmanlı’da canilere 2 türlü ceza verilirdi kısas ve diyet (22.09.2024)
- İstanbul’u sarsan esrarengiz kadın cinayeti (15.09.2024)
- Sultan Abdülaziz’in Mısır seyahati protokolü değiştirdi (08.09.2024)