Türkiye Cumhuriyeti mesut ve muzaffer olacaktır
Bütün dünyayı saran fevkalade hadiseler karşısında, muhterem milletimizin gösterdiği hakiki uyanışın kıymetli bir vesikası olan Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'muzun (anayasamızın) bazı maddelerini genişletmek için özel bir kurul tarafından yüce heyetinize teklif edilen kanun tasarısının kabulü münasebetiyle yeni Türkiye Devleti'nin zaten bütün dünya tarafından bilinen ve bilinmesi gereken mahiyeti uluslararası kabul edilmiş bir ünvanla anılmaya başladı.
Bunun tabii bir neticesi olarak bugüne kadar doğrudan doğruya Meclisimizin reisliği hizmetinde bulundurduğunuz arkadaşınıza şimdi de reisicumhur unvanıyla yine bu aciz arkadaşınıza (Estağfurullah, hakkınızdır sesleri). Tunalı Hilmi Bey: "Gazi arkadaşımız".
Gazi Paşa devamla: iltifat buyurdunuz.
Bu yüzden şimdiye kadar birçok defa hakkımda göstermiş olduğunuz muhabbet, samimiyet ve itimadı bir defa daha göstermekle yüksek kadirşinaslığınızı ispat etmiş oluyorsunuz.
Bundan dolayı yüce heyetinize bütün samimiyetimle teşekkürlerimi arz ederim (Estağfurullah, Allah başarılar versin sesleri)....
Milletin teveccühünü daima dayanak kabul ederek hep beraber ileri gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut ve muzaffer olacaktır (şiddetli ve sürekli alkışlar).
CUMHURİYET'İN İLANINA MUHALEFET EDENLER
Cumhuriyet'in ilanı ülkenin her tarafında sevinçle karşılanırken İstanbul basınından bazı yazarlar, acele edildiğini söylemişlerdi. Bengül Salman Polat ve Nurettin Güz araştırmalarında Cumhuriyet'in ilanının basına yansımaları ve kutlamalar incelenmiştir.
Velid Ebüzziya, Tevhid-i Efkâr Gazetesi'ndeki 30 Ekim tarihli yazısında "Cumhuriyet'in ilanının aceleye getirildiğini" yazdı. Ertesi günkü "Efendiler devletin adını taktınız, işleri düzeltebilecek misiniz?" yazısında da ise "Haftalardan beri cumhuriyet cumhuriyet diye tebeyyün-i devlet icra eyleyeceğiz diye çırpınan ve sütun sütun yazılarla herkesin kafasını şişiren efendiler, Celal Nuri ve Ağaoğlu Ahmet beyler nihayet emellerine nail oldular... Eğer dün ilan edilen cumhuriyetin erkân ve mensubu bunu yapabileceklerinden emin iseler, biz de kendilerine öyle ise cumhuriyetiniz mübarek olsun efendiler diyoruz" diyerek muhalefetine devam etmişti.
Tanin Gazetesi'nden Hüseyin Cahit Yalçın, şöyle yazmıştı: "Meclis-i Mebusan'da alkışlarla kabul dışarıda toplarla ilan ettiğimiz Cumhuriyetin yaşamasını sahiden istiyor muyuz.?
İstiyorsak her şeyden evvel şunu bilmeliyiz ki Cumhuriyet alkışla, dua ile, şenlik ve şehr-i ayininle yaşamaz .. Cumhuriyet ancak iyi idare ile, cumhuriyete layık olmakla yaşar. Cumhuriyet tılsım değildir... Ben cumhuriyetçiyim. En yüksek idare şeklinin cumhuriyetten başka bir şey olamayacağına kaniyim... Esas itibarıyla mevcut olan cumhuriyetin yalnız ilan tarzı ve tespitinin biraz garip olduğunu da söylemek borcumuzdur..." Ahmet Emin Yalman ise Vatan Gazetesi'nde "Bir saat içinde devlet şeklinin müzakere ve değiştirilmesine ait başka bir misale tarihin hiçbir kısmında tesadüf etmek mümkün değildir. Bize kalırsa müzakereye lüzum bile olmasa bahis biraz uzatılmalı, anayasanın ayaküstünde tadil edildiği hissi verilmemeliydi" demişti.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ABD’nin ikiden fazla seçilen tek başkanı Roosevelt (17.11.2024)
- Atatürk’ün son sözü ‘aleykümesselam’ olmuştu (10.11.2024)
- 100 yıl önce Türkiye’nin ilk futbol şampiyonu: Harbiye (03.11.2024)
- ABD seçimlerinin sonucu iç savaşa yol açmıştı (27.10.2024)
- Osmanlı kimliği 150 yıl önce denenmiş fakat tutmamıştı (20.10.2024)
- Lübnan’ın düzenini Avrupalılar bozdu (13.10.2024)
- Gündemden düşmeyen antlaşma: Sykes-Picot (06.10.2024)
- Osmanlı’da canilere 2 türlü ceza verilirdi kısas ve diyet (22.09.2024)
- İstanbul’u sarsan esrarengiz kadın cinayeti (15.09.2024)
- Sultan Abdülaziz’in Mısır seyahati protokolü değiştirdi (08.09.2024)