ERHAN AFYONCU

FETÖ, Haçlı Seferleri’nin Truva Atı’dır

Avrupalılar'ın Müslümanlar'a karşı 1095-1291 arasında, aralıklarla düzenlediği savaşlara Haçlı Seferleri denilir. Haçlı Seferleri, Papa İkinci Urbanus'un 27 Kasım 1095'te Clermont Konsili'nin halka açık kısmında yaptığı "çağrı" üzerine başlamıştır.
HAÇLI RUHU
Bizans imparatoru Alexios, Türkiye Selçukluları'nın İstanbul'un yakınlarına kadar hakimiyet kurması ve tehlikenin giderek büyümesi üzerine, papadan acil yardım istedi. Papa İkinci Urbanus, Clermont Konsili'nde, bu mektubu okudu ve toplantıda bulunanları gözyaşlarına boğan dramatik bir konuşma yaptı. Clermont Konsili'nde "Bunu Tanrı istiyor" diye bağırıp, elbiselerinin üzerine kırmızı haçı sembol kabul edip, Hz. Meryem'in göğe yükseldiğine inandıkları tarih olan 15 Ağustos'ta harekete geçmek üzere hazırlanmaya başladı. Haçlı Seferi'ne herkes çağrıldı. Çağrıyı yapanların en ateşlisi suratı eşeğinin suratından çirkin olan ve kokusundan yanına yaklaşılmayan Piyer Lermit'ti.
YAHUDİ VE HIRİSTİYANLARI KATLETTİLER
O dönemde fakirlik ve açlığın kol gezdiği Avrupa'da Hıristiyanlık idealleri Doğu'nun zenginliğini ele geçirme hayaliyle birleşince onbinler yollara döküldü. Haçlılar, ilk olarak Yahudiler'i katletti. Yahudileri katlettikten sonra Macaristan topraklarına ulaşan Haçlılar, yağma ve soygunlara devam etti. Yeni hedefleri mallarına el koyacakları Hıristiyanlardı. Binlerce Macar öldürüldü. Macar birlikleri de halkı savunmak için Haçlılar'ı öldürdü. Haçlılar, sonunda Bizans İmparatorluğu'na vardı. İmparator Alexios, hemen Haçlılar'ı Anadolu'ya geçirdi. Anadolu'daki Hıristiyanları bile katleden Haçlılar Türk çocuklarını mızrakların uçlarına takarak ateşte kızarttı. Selçuklu kuvvetleri, sonunda Haçlılar'ı kuşatıp yok etti. Piyer Lermit'in Haçlı Seferi fiyaskoyla bitmişti. Ancak Haçlı ruhu çok canlı olduğu için bu sefer, 1096'da asillerin idaresinde düzenli Haçlı birlikleri yola çıktı. Bizanslılar, bu Haçlı birliklerini de Anadolu'ya sevketti. Bu sefer gelen Haçlılar çok kalabalıktı ve öncekilerin aksine çapulcu değil askerdi. Selçuklu hükümdarı Kılıçarslan ise Piyer Lermit'in ordusunu kolayca imha etmesinden dolayı meseleyi baştan anlayamadı. Selçuklu kuvvetleri İznik'i kurtarmak için harekete geçtiyse de Haçlı ordusunun kalabalıklığı karşısında geri çekildi. İznik sonunda Haçlılar'ın eline geçmemek için 1097'de Bizans kuvvetlerine teslim oldu.
HAÇLI KRALLIĞI
Haçlılar, imparatordan kıymetli hediyeler aldıktan sonra Kudüs'e doğru yollarına devam etti. Anadolu'da Selçuklu kuvvetleri Danişmentliler'den de yardım alarak savaştıysa da Haçlılar'ı durduramadı. Haçlılar, Çukurova'da Türklerin elinde bulunan Tarsus, Adana ve Misis'i ele geçirip Antakya'ya yöneldiler. Frank kontlarından Baudouin, Urfa'yı ele geçirdi. Baudouin'in 1098'de, Doğu'daki ilk haçlı hakimiyeti olan Urfa Haçlı Kontluğu'nu kurdu. Antakya'yı ele geçirip, şehirdekileri katlettikten sonra şehirde prenslik kurdular. 15 Temmuz 1099'a Kudüs'ü işgallerinden sonra ise Müslüman ve Yahudi halkı kılıçtan geçiren Haçlılar, burada bir Kudüs Krallığı'nı kurdu. Birinci Haçlı Seferi'nden sonra Anadolu ve Suriye'deki birçok şehir Haçlılar'ın eline geçti. Müslümanlar, ümitsizliğe düşmüşlerdi. Tam bu sırada Musul Atabeyliği'ni kuran İmadeddin Zengi, 50 yıla yakın bir süre Haçlılar'ın elinde kalan Urfa'yı fethetti. Tarihçiler, Urfa'nın fethini Bedir Savaşı'yla denk tutar. Urfa'nın alınmasıyla, uzun yıllardır Haçlılar'a karşı kendini aciz hisseden İslam dünyası yeniden kendine güvenini kazandı ve Haçlılar'ın Ortadoğu'dan atılacağı fikri hakim oldu. Avrupa'da ise Papa'nın çağrısı üzerine 1147'de İkinci Haçlı Seferi yapıldı ama başarısız oldu.
HAÇLILAR ORTADOĞU'DAN ATILDI
Selahaddin Eyyubî'nin Hıttin Savaşı'nı kazanıp, 1187'de Kudüs'ü Haçlılar'dan geri alması İslam dünyasının büyük bir zaferiydi. Birçok kralın katılımıyla Üçüncü Haçlı Seferi yapıldı. Ancak Kıbrıs dışında bir yeri ele geçiremediler. 1204'teki Dördüncü Haçlı Seferi, Latinler'in İstanbul'u işgaliyle neticelendi. Daha sonra yapılan seferlerinden de bir netice çıkaramayan Haçlılar, Suriye, Filistin ve Lübnan'daki son topraklarını da birer birer kaybetti. Memlük Devleti, Haçlılar'ı Ortadoğu'dan tamamen söküp attı.
OSMANLILAR VE HAÇLILAR
Osmanlılar'ın Avrupa'nın ortalarına kadar yüzlerce yıl süren hâkimiyeti, yeni bir Haçlı ruhunun doğmasına sebep oldu. Osmanlı Devleti'nin zayıflamasıyla birlikte toprakları tek tek Hıristiyanlar'ın eline geçti. Birinci Dünya Savaşı'nda art arda aldığımız mağlubiyetlerden sonra 1917'de İngiliz General Allenby Kudüs'e girdi. Avrupa'da bu hadiseyi "Son Haçlı Seferi" olarak zikredenler vardır. Daha sonra Şam'a giren Fransız komutan Henri Gouraud, Selahaddin Eyyubî'nin mezarına gidip, "Haçlı Seferleri şimdi sona erdi! Uyan, Selahaddin, geri geldik" demiştir.
HAÇLILAR'IN YENİ YÜZÜ: FETÖ
Türkler, Sevr ile tamamen bitirilecekken Atatürk'ün komutasındaki Milli Mücadele'yle Haçlı ruhuna son bir darbe vurularak İslam dünyası yeniden ümitlendi. Avrupalılar, Türkler'i hep İslam dünyasını harekete geçirecek bir potansiyel olarak gördükleri için Türkiye'yi hiç rahat bırakmadı. Türkiye hep iç karışıklıklarla uğraştı. Avrupalı için hiç teskin olmayan ve son Müslüman kalana kadar devam edeceği şüphesiz olan Haçlı zihniyeti kendisine yeni fedailer, hizmetkârlar buldu. Kendine hizmet edecek Müslümanlar yetiştirdi ve bunları özellikle Türkler arasından seçti. Zira Türkler'den intikamlarını tam olarak almadıklarına inanıyorlardı. Görünüşte Müslüman ve Türkçe konuşan bu Truva Atı FETÖ'ydü. Dış görünüşe aldanan Türkiye ve birçok İslam ülkesi, Müslüman kisvesine bürünmüş FETÖ Haçlılar'ı tarafından yavaş yavaş ele geçirilmeye başlandı. FETÖ, din ve Türklük ile hiçbir alakası olmayan bir menfaat çetesidir. Büyük Türk milleti bu Haçlı seferini göğsünü siper edip, şehitler vererek durdurdu. 2200 yıldır dünyaya hükmeden Türk milleti bu Haçlı zihniyetinin de hakkından gelecektir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.