OKULLARDA Türkiye'nin ne kadar değerli ve kilit bir ülke olduğu öğretilmez.
Şablonlarla geçilir.
Yarının büyüğü kendi gerçeğini öğrenmekte hep gecikir.
Yıllar önce Massachusetts Institute of Technology'de (MIT) biraz zaman geçirme şansım oldu.
Orada çok akıllı Ankaralı bir akademisyenle tanışma fırsatı yakaladım.
Hafızam yanıltmıyorsa ODTÜ'lü bir parlak beyindi. Okulun etrafında dolaşırken "Neden buradasın?", "Neden Türkiye'de kalmadın?" gibi sorular yönelttim.
Çok net bir kişilikti. İlgi alanı ise SELÇUKLU MİMARİSİYDİ...
"Türkiye'de bir türlü anlatamadım.
Kimse anlamak da istemedi" diyordu. Sol gelenekten gelen bir kişi olmasına rağmen SELÇUKLU üzerine çalışıyordu. MİMARDI.
Üniversitede hocalık yapıyordu. Türkiye'de bulamadığı kaynakları BOSTON'da bulduğunu söylüyordu. MIT'ın en değerli SELÇUKLU kaynaklarına ev sahipliği yaptığını söylüyordu.
Boston'da yaşasa da SELÇUKLU üzerinden dünyayı anlamlı kılıyordu.
Bu örnekten gitsek bile bizi değerli ve vazgeçilmez bulan sadece ABD değildi.
İngiltere de Avrupa da aynı frekanstaydı.
Herkes kendi egemenlik planlarına göre Türkiye'ye ROL biçmeye çalışıyordu. Biz kendi değerimizi anlamakta zorlanınca adamlar CEMAATLERİN içine kadar elini kolunu sallaya sallaya giriyordu. Dün de bugün de. Değişen bir şey yok. Üniversitelerden medyaya kadar durum böyledir... Siyaset ise başka bir tartışma konusu...
Önceki gün burada yazımı şöyle bitirdim:
Önümüzdeki 25-30 güne dikkat edilmeli.
İçeride... Hem de çok...
Uzaktan baktığımda bile elektrik yüklü bulutlar görmekteyim... İnşallah benimki kuruntudur...
Dilerim can yakıcı bir şey yaşanmadan önümüzdeki bir ayı geçirebiliriz...
Evet! Türkiye'nin denge arayışı kendi yolunu çizme gayreti DIŞARIDA BİRİLERİNİ RAHATSIZ
EDİYORDU... Bunu o kadar çok ve sık yaşadık ki gelen rüzgarı görmek bu nedenle zor olmuyordu. Gördünüz!
MANAVGAT'ta dün birkaç noktada birden yangın çıktı. Operasyon olduğu o kadar açık ve netti ki... Önümüzdeki günlerde başka şeyler de olacaktı. Umarım olmaz ancak deneyeceklerdi...
Afganistan'dan Katar'a, Libya'dan Balkanlar'a kadar her yerde TÜRK var. Ve biz petrolü gazı zengin toprak altı zenginlikleri olan bir ülke değiliz. Devlet geleneğimiz ve insan kalitemiz gibi unsurlar bizi farklı kılmakta... Ve konumumuz...
Müslüman kimliğimiz ve tarihimiz bizi EŞSİZ bir noktaya taşıyordu. Tam da bu nedenle siyaset yapan her ismin, ÜLKENİN
GELECEĞİ için kafa yorması gerektiğini düşünüyordum.
ABD'ye bakın, İngiltere'ye bakın Almanya'ya bakın!
Farklılıklarına rağmen GELECEKLERİ için birlikte çalışıyorlardı.
Bizde ise çok ucuz tartışmalarla zaman kaybediliyordu. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en önemli zaman diliminden geçiyoruz.
Dijital çağ, pandemi, kripto paralar, aşı, nesnelerin interneti, elektrikli araçlar, karbon salınımı, uzay çalışmaları gibi hayatın önüne geçen adımlar var.
Türkiye olarak yepyeni bir ALGORİTMAYA ihtiyacımız var. Fakat bunu çok kişi anlamıyor.
Umurunda olmayan geniş bir kitle de yok değil. İlk büyük savaştan sonra İMPARATORLUK da topraklarımızın üçte ikisi de gitti. Büyük fatura ödettiler. Şimdi ise hep birlikte düşünüp hep birlikte adım atmanın zamanı. O parti, bu parti meselesi çok eski değil mi! Sentetik kavgaların bize bir faydası olmadı. Bu görülmedi mi! İçeride birden fazla parçaya ayrıldığımız için DIŞARIDAKİGÜÇLER kendi istedikleri taşı saha sürüyor. Parça parça olduğumuz için de tartışma içinde boğulup gidiyoruz. Laboratuvarda oluşturdukları konularla bizi bölüyorlar. Oysa bu oyuna gelmesek TEK ve BÜTÜN olsak DIŞARISI bunu yapamayacak. BATI genel olarak ORTADOĞU'yu yıllardır kullandı. Öyle böyle değil hem de... Bizi de...
Darbeler cuntalar finansal operasyonlar tarihimiz ortada. Bunun ana nedeni KENDİMİZİBİLMEMEKTİ!
Ne kadar güçlü olduğumuzu ne kadar vazgeçilmez olduğumuzu anlamamaktı... İçeride operasyon yaparak çok kez bizi istedikleri yola getirdiler. ARAP BAHARIbaşladığı zaman odalganın Türkiye'yegeleceğini çok yazmıştım.
Şimdi TUNUS sahne aldı. Bizden uzak değil.
Önemsiz ise hiç değil...
Tunus'ta darbe olurken bizde kimsenin üzerinde durmadığı küçük ancak hayati önemde bir gelişme oldu. Ben bunu TUNUS'tan KIBRIS'tan, AFGANİSTAN'dan ayrı düşünmüyordum. Bu nedenle "önümüzdeki 25-30 güne dikkat" diye not düşüyordum. Yangını da görünce "TAMAM" dedim! Bakın! İçeride bir ekibin ya da bir ekolün tasfiye edilmek istenmesi, DIŞARIDAKİ BİR GÜCÜN zaferidir...
Siyaseten ANTİ-VİRÜSprogramlarını canlıtutarak ilerlememizgereken bir dönemdeyiz..
Aklımızı birleştirip yol almalıyız... En sağlıklı yol bu...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.