Tekrar ederek, hatırlatarak başlayalım... "2016'daki ABD başkanlık seçimlerine Rusya müdahale etti" iddiası tam olarak anlaşılmayan bir parantez... Dün burada yazdıklarım, medyada bulabileceğiniz detaylar değildi. Kaç zamandır RUSYA KARTINI anlatmaya çabalıyorum. Sonuçta bu sadece Washington ile Moskova arasındaki bir gerilim değil! Bizi de içine alan ve basınç görmemize neden olan bir mücadele... Dün de bugün de Biden'lı dönem başladıktan sonra da her olayın altından bir RUS vurgusu çıkacak. Biden'ın DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NA getirmeyi düşündüğü isim olan Anthony Blinken, Türkiye için "sözde stratejik ortak" dedi.
Blinken "Stratejik, yani sözde stratejik bir ortağımızın en büyük stratejik rakiplerimizden biri olan Rusya ile aynı çizgide olması kabul edilemez" çıkışı yaptı. Türkiye, Rusya'dan S-400 füze savunma sistemi aldığı için ABD'nin hedefi oluyordu. Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) ile baş başa kalıyordu. Trump döneminde bu hamle gelirken Blinken daha da sertleşiyordu: Mevcut yaptırımların yarattığı etkiye bir bakıp görmeliyiz. Daha sonra da daha fazlasına gerek olup olmadığına karar veririz...
Geri çekilip baktığınız zaman ortaya şu tablo çıkıyordu... Hem seçimleri kaybeden ABD Başkanı Trump hem de Türkiye, RUSYA ile pozisyon aldığı için hedefe konulmaktaydı. Trump gelmeden önce başlatılan "SEÇİMLERE RUSYA HİLE KARIŞTIRDI" iddiası tam 2 yıl sürdü. Savcı Robert Mueller 448 sayfalık rapor hazırladı. Hepsi PAZARLIK için kullanıldı. Cumhuriyetçiler Trump'ı o dönem harcatmadı. Ancak KONGRE BASKINI (Bence derin devlet operasyonu) Başkan Trump'ı yalnız bıraktı. Amaç da buydu. Ve hakkındaki dosyaların açılması için çok önemli bir KOZ verdi... Düne kadar uyarılarına rağmen Trump'ın yanında duran silah lobisinin önemli ismi Mitch McConnell, KONGRE BASKINI için Trump'ı suçlayarak, "Çeteler yalanlarla beslendi. Başkan ve başka güçlü insanlar tarafından kışkırtıldılar" dedi.
ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Cumhuriyetçi Mitch McConnell'ın "GÜÇLÜ İNSANLAR" ve "ÇETELER" çıkışı Biden ile bire bir aynı çizgideydi... Yani içeride ABD'nin en tepesinde Trump'a, damadı Kushner'e ve onlarla birlikte yürüyen isimlere "yapabilirlerse" operasyon gelecekti. Verilen mesajların anlamı buydu. Trump'ın da yanındaki isimler de yani Paul Manafort'tan Jared Kushner'e kadar herkes aynı sepete doldurulacaktı. Üyesi ya da işbirliği içinde oldukları ÖZEL YAHUDİ CEMAATLE hesaplaşmak isteyeceklerdi. 1775'ten beri çok aktif ve güçlü olan bu yapıyla bilek güreşi başlamış ve savaşa dönüşmüştü. Trump da damadı da etrafındakiler de bu oluşumun anlayışı doğrultusunda yürüyorlardı... Genellikle... Yoksa Kushner kendi aklıyla Ortadoğu'yu, dünyayı şekillendiriyor değildi. Bu mümkün de değildi zaten...
Gelin biraz daha ayrıntı verelim... Coronavirüs'ten girelim KODAK'tan çıkalım. 5G ile noktayı koyalım...
Salgın başladıktan ve ABD'yi sardıktan sonra Başkan Trump çıktı açıklama yaptı: Sıtma ilacı "hidroksiklorokin" virüse karşı işe yarıyor. Herkes bunu kullanabilir. Doktorlar da bunu rahatlıkla kullanabilir. Ne kaybedecekler ki? Yeterince hatta fazlasıyla stoğumuz var... Uzaktan bakınca iyi niyetli bir çıkış ve çözüm arayışı gibi görülebilecek bir adımdı. Ancak gerçek öyle değildi. Dün de burada altını çizdiğim gibi ÇAĞA AYAK uyduramayan KODAK batmanın eşiğine geliyordu. Damat Kushner, üniversiteden oda arkadaşı olan Adam Boehler'e kapıyı aralıyor ve International Development Finance Corporation'un başına getiriyordu. Artık hem FİLİSTİN meselesi için hem "hidroksiklorokin" için hem 5G için PARA onlardaydı... 765 milyon dolar KODAK'a veriyorlardı. Amaç Trump'ın "KULLANIN" diyerek kapısını araladığı "hidroksiklorokin" üretmesi için... BLACKSTONE gibi bir dev, 2 Dolar'dan hisseleri satıyor, KARFUNKEL topluyordu. Şirket 92 milyondan 1.5 milyar Dolar'a fırlıyordu. Ortadaki
PARA büyüktü.
George Karfunkel de 60 Dolar'a çıkan hisselerden kazandığının bir bölümünü CHEMDAS YİSROEL adlı vakfa veriyordu. Bağış yaptığı para 180 milyon dolardı... Operasyon başladığında 2.13 Dolar olan hisseler, sıçramayla 9.63 Dolar'a çıktı. Ardından 11.80'i gördü. Geri geldi. 7.94'e yerleşti. 18.43'e uçtu. Herkes ne oluyor derken 60 Dolar'a dayandı! Bu operasyona ilk karşı çıkan ve soruşturma isteyen Elizabeth Warren'di! Ancak Karfunkel ve eşi Renee aldıkları parayla bağış da yaparak yürüyordu. Peki arkada kim vardı? Elbette Kushner'in en yakın arkadaşı Adam Boehler. Akıl oydu... Ortadoğu'ya, ŞEYHLERE gönderilen paralarda onun imzası olduğu gibi burada da vardı.
Fakat sadece bunlarla mı sınırlıydı?
Sarınım işin düğüm noktası bambaşka yerde bambaşka bir ortaklıkta gizliydi! Zaten bu adım bile dünya üzerindeki gerginliği, kamplaşmayı ve küresel oyunu anlatmaya yetiyordu...
ABD ve Başkan Trump, Çin'le mücadele ediyordu. Görünürde her şey normal gibiydi. Hatta Trump'ın bazen sert tutum takınması bile işe yarıyordu. Ancak ABD'de herkes bu görüşte değildi. Damat Kushner'in yakın arkadaşı Adam Boehler ise FİLİSTİN meselesi için para yağdırmakla kalmıyordu. Biden onaylarsa 2 milyar dolar da ENDENOZYA'YA yollayacaktı. İmza atılmış onay bekliyordu! Ancak çok daha önemli bir nokta vardı. Virüse karşı hidroksiklorokin üretmeye başlayan ve 765 milyon doları 2012'den beri bitkisel hayatta olan KODAK'a akıtan BOEHLER, asıl parayı en büyük rakibi ÇİN'e veriyordu. EKVADOR'da 5G alt yapısı için, bunu inşa etmesi için ÇİN'e 3.5 milyar dolar yolluyordu... Dahası var hatta... Ekvador için ve bazı noktalar için toplamda vereceği para 60 milyar doları buluyordu... Virüs, pandemi, hastalıklar, ölümden dönenler ve can verenler... Bir de ÇİN VİRÜSÜ tanımı!
Devam...
Çin ile savaşıyorlardı! Ancak gariptir Çin'e hem teknoloji hem de para gidiyordu... Çok kişi bunu görmüyor, bilmiyor ve duymuyordu... İşte Biden'ın gelmesi, Kongre'nin basılması ve tansiyonun çıkmasının altındaki mücadele buydu... Eğer Joe Biden, güçlü kalır yoluna devam ederse RUSYA üzerinden başlatılan rüzgar sert esecekti... ABD kendi içinde kendi kaynaklarını kullanan KÜRESEL oyun kuran bir YAHUDİ CEMAATİ istemiyordu. Ancak rakip de çok mu çok güçlüydü... ABD, ÇİN ile mücadele ederken kendi kaynaklarını ÇİN'e akıtacak kadar güçlü bir yapı vardı! Nerede? ABD'nin içinde... Trump da Kushner de Wilbur Ross da yani BEYAZ SARAY'a yaklaşan hemen hemen herkes, bu yapının gücüyle gidiyordu...
Şimdi ne olacak? Bilemem! Ancak olaylara böyle bakarsanız her yerde olan biteni anlarsınız... Benim işim mücadeleyi yazmak. Kavgayı buraya taşımak. Görmediklerinizi size ulaştırmak... Gerisi benim bileceğim iş değil... Şundan emin olabilirsiniz! RUSYA ile karşı karşıya gelme hali sürecektir... Biden gelir gelmez "Putin PARKİNSON hastası. Yakında görevi bırakacak" iddiası ortaya atıldı. Boşuna değildi yani... Hepsini bir araya getirip düşünün... Galiba mücadele yeni bir evreye girdi! Öyle görünmekte...