KRALİÇE2. Elizabeth, 68 yıllık saltanatı boyunca kimilerine göre 5. olsa da aslında 4. kez ulusa sesleniş konuşması yaptı.
Çocukluğunda ailesinin Lilibet diye seslendiği Kraliçe II. Elizabeth, 1952'de tahta geçti...
O tarihten günümüze bakınca Sir Winston Churchill, Sir Anthony Eden, Harold McMillan, Sir Alec Douglas Home, Harold Wilson, Edward Heath, James Callaghan, Margaret Thatcher, John Major, Tony Blair, Gordon Brown, David Cameron, Theresa May ve Boris Johnson gibi BASBAKANLARLA çalıştığını görüyoruz... Koca bir tarih yani...
Kraliçe II. Elizabeth kolay kolay ekrana çıkıp ULUSA SESLENMEZDİ...
Mesela 1991'de İngiltere Birinci Körfez Savaşı'na katıldığında, "Güneş batmayan imparatorluk için Körfez'deyiz" dedi.
1997'de Prenses Diana'nın cenazesi öncesinde, cinayeti işlediklerini ama buna mecbur olduklarını ima ediyordu. Kimileri Kraliçe'nin günah çıkardığını biliyordu.
2002'de annesi Elizabeth Bowes Lyon ölünce cenaze töreni öncesinde Kraliçe olarak değil bir insan olarak ulusa sesleniyordu.
Şimdi yani 2020'de yalnız biri olarak ekrandaydı. Dünya bu konuşmaya kilitlenmişti. Birlik olmaktan söz ediyordu.
Büyük Britanya'ya birlikte olurlarsa Coronavirüs üzerinden kimseye teslim olmayacaklarını anlatıyordu. Ekonominin kötüye gideceğini, burada cesaretle zafer kazanacaklarını haykırıyordu.
İşadamlarının bugünlerde nasıl davrandıklarını unutmayacaklarını söylüyordu. Konuşması bant yayındı.
Derin Londra, kaydı izlemişti. Hemen harekat kararı alınmıştı. Kraliçe son sözünü söylediği anda, İngiliz televizyonları son dakika anonsu veriyordu. Tüm internet siteleri, "Boris Johnson hastaneye kaldırıldı" diyordu.
Bir güç Kraliçe'nin yaptığı çağrıyı etkisiz kılıyordu... Buduyordu...
Kraliçe Elizabeth'in tarihi konuşması ikinci plana atılıyordu. Boris Johnson'ın öldüğü iddiaları da sosyal medyaya düşüyordu. Derin Londra, Kraliçe'nin ulusa sesleniş konuşmasını etkisiz hale getiriyordu. Evet Johnson, Londra yerel saati ile 16:00'da hastaneye götürülmüştü.
Sorunu yoktu, ancak açıklama için Kraliçe'nin son sözünü söylemesi bekleniyordu. Öyle de oldu.
Derin Londra, Coronavirüs'ü Kraliçe'ye gönderdi. Ciddi kaynaklar, Kraliçe'nin ulusa sesleniş konuşmasındaki hasta halini gördü. Üzgün bir Kraliçe değildi ekrandaki. Yorgun ve bitkindi.
İngiltere de Kraliçe de panikteydi. Bunun gizlenecek bir tarafı da yoktu. İngiltere Başbakanı hastaneye kaldırılıyor, Kraliçe ona geçmiş olsun telefonu açmıyor, açamıyordu...
Çünkü Kraliçe'nin Britanya hayali ile Başbakan Johnson'un Britanya hayali aynı değildi. Johnson, Kraliçe'nin 2020 yılının sonunu göremeyeceğini birçok işadamı ile paylaştı. Bu Kraliçe'nin ölebileceğini de tahttan çekilebileceğini de işaret ediyordu. Kurgu çok iyi.
Oğlu Prens Charles, Başbakan Boris Johnson ve Kraliçe'nin birçok çalışanı Coronavirüs'e yakalandı.
Kraliçe de salgına yakalanıp ölürse, kimse şaşırmaz. Londra'daki gelişmeler aslında dünyanın da geleceğine yön verecek. Bunu anlamak zor değil.
Londra'da Game of Thrones'un gerçeği yaşanıyor. Coronavirüs öncesi Harry'nin unvanlarını bırakması da tesadüf değildi.
ABD'ye yerleşmesi de... Hatta Trump, Harry için "Gelsin ama ona özel bir koruma yapmayacağız" dedi...
Bu arada Prenses Diana'nın ölümü dün İngiliz sosyal medyasında tekrar hortladı. Kraliçe konuşurken, sosyal medyada Prenses Diana'nın ölüm haberini alan Kraliçe'nin İskoçya'daki tatilini yarıda kesmemesi, Buckingham Sarayı'ndaki bayrağın yarıya indirilmemesi dün tekrar gündem oldu.
Kraliçe'nin işi artık çok daha zor.
Taht oyunlarını bu kez eskisi kadar güçlü oynayabilecek mi? Kraliçe tek başına...
Çocukları, torunları bile onun ölmesini istiyor. Coronavirüs dünyayı değiştirecek.
Avrupa da Londra da eskisi gibi olmayacak...
Kraliçe "Coronavirüs üzerinden kimseye teslim olmayacaklarını" ilan ederken aslında savaşın tanımını yapıyordu... Anlamamız gereken de tam bu noktaydı... Savaş yani...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.