Gelişmeler eğlenceli...
Kemal Bey'in adaylığını koymak için yanıp tutuştuğu artık iyice biliniyor.
İmamoğlu, şunun oğlu, bunun oğlu, hepsi hikâye. Ancak basının amigo yazarlarının kafasında mevcut.
Öte yandan Meral Hanım'ın da aynı özlemle yanıp tutuştuğu yavaş yavaş anlaşılmaya başladı.
"Ben başbakan olacağım" sözü, gene aynı amigoların önüne atılmış bir lokmaydı...
Öyle bir makam yok, olması için de birkaç sene devam edecek bir Anayasa değişikliği süreci şart. O zaman bile hanımın başbakanlığı epey kuşkulu olacaktır.
Meral Hanım geçen seçimde yaptığı gibi gene bir "feyk" atıp şimdi adaylığını koyuverir mi?
Öyle görünüyor.
Yüzde 10'dan fazla oy alır mı? Zor. (Bazı şerefsiz anketçiler yüzde 20 bile gösteriyorlar, inanmayınız.) Baksanıza, bütün yorumlar "masadan çoklu aday çıkacağı" yönünde!..
O zaman biz o zeytinyağlı kerevizleri niçin yedik? Böyle mi diyecekler?
Hele şimdi Selahattin Demirtaş'ın da adaylığını (gene) koyacağı konuşuluyormuş...
HDP şu masadan istediği tavizleri koparamazsa...
Yüzde 10 da ona yazın.
Böyle böyle, oylar tatlı tatlı bölünecek.
Erdoğan'ın ilk turda bile kazanma ihtimali artıyor.
Ona çalışıyorlar, farkında değiller.
***
GELELİM İŞİN GÜLDÜRÜ KISMINA
Yok, Doğu Perinçek'i kastetmiyorum, onun adaylığını mutlaka koyacağı da belli, yüzde sıfır bilmemkaç oy alacağı da.
Eğlenceyi "münferit adaylar" sağlayacaklar.
Bağımsız milletvekili gibi, bağımsız adaylar.
Biliyorsunuz, 100 bin imza toplayan her vatandaş adaylığını koyabilir (cezai engelli olmaması şartıyla.) Kolay iş değildir.
Buna heves edenler var. Olacak tabii.
Bir Kemalist, "partisiz ve birleştirici aday" olma sevdasına kapılmış. Samsun'dan bildirge yayınlamış. Herhalde şimdi sırada "Amasya genelgesi" olsa gerek. Oradan da Erzurum ve Sivas'a geçer, yolun sonu Ankara.
"Anayasal hakkım" diyor.
Doğrudur.
Hayırlı olsun.
Peki ne söylüyor? Hiçbir şey söylemiyor.
Ama 100 bin imza istiyor.
Veririm vallahi. Maksat şenlik olsun.