Ülkemizde demokrasi, hak, hukuk ve çeşitli özgürlükler konusunda bazı problemler olduğunu iddia edenlerin önemli bir kısmı marjinal görüşlere sahiptir. Bu, çok seslilik açısından anlamlı gibi gözükse de tecrübeler; demokrasi, hak, hukuk ve özgürlükler konusunda eksiklik yerine fazlalık olduğunu düşündürebiliyor.
Mersin'deki üzücü olayla ilgili yalan-yanlış bilgilerle mesaj yayımlayan bir genel başkanın, doğrusu açıklandığında özür dilemek yerine hala kanırtmaya çalışması, bu baptan sayılabilir.
Her nasılsa çıkabildiği TBMM kürsüsünden ortalığı karıştıracak nutuklar atan bir milletvekili ve destekçilerinin, olmayacağını bildikleri bir şeyi zorlama çabası, bir başka örnek…
Her yaz olduğu gibi, orman yangınlarının arttığı bugünlerde, ürettikleri yalanlarla kafaları karıştırmaya çalışanlar konusunu, güya ifade ve basın özgürlüğü açısından değerlendirdiklerini söyleyenler keza.
Memleketimizin ciğerleri mesabesindeki ormanlardaki yangınlar yüreğimizi dağlarken, söndürme çalışmalarını itibarsızlaştırmaya çalışanlar, ayrı bir dert. Burunlarının dibindeki alevlere bile müdahale edemedikleri halde onlarca bölgede sürdürülen mücadeleyi karalamaya çalışan kifayetsiz başkanlar, ayrı bir dert…
Birkaç gün içinde 247 bölgede ve bazıları da aynı anda başlayan yangınlarda birilerinin parmağı olup olmadığı, güvenlik güçlerimizin ilgi sahasına girer. Ancak acımızı paylaşmaya yanaşmadıkları gibi neredeyse yangınları çıkardıkları söylenenlerle aynı dili kullananlar, ortak problemimiz.
Ağızlarını her açtıklarında demokrasiden, hak ve hukuktan, özgürlüklerden bahsedip, tavır ve davranışlarıyla evrensel bazı değerleri ülkemizi bölmek, parçalamak ve nihai olarak birilerine peşkeş çekmek için kullananlar, belli ki milletimizi hala tanımamışlar.
Dışarıdan güdülmek, ellerine geçen her fırsatı ortalığı karıştırmak için kullanmaya çalışanların ortak yönleri. Başlıca güdücüleri de bölgemiz ile ilgili emperyal niyetleri yanında İsrail'i de rahatlatmak için Suriye'nin kuzeyinde bir teröristan kurma heveslisi ABD…
Okyanus ötesindeki dostları ile işbirliği yapan ve istenilen her türlü melaneti işleyenlerin, bunların milletimiz tarafından not edildiğinin farkında olup olmadıkları, meraka değer bir husus.
Demokrasi, insan hakları gibi evrensel kavramları kullanmakta ve bu arada birilerinin aklını ve gönlünü çelebileceğini umdukları çiçek-böcek edebiyatı yapmakta usta olsalar da, bu güruhun ülkemizi bölüp parçalayarak başkalarına peşkeş çekmeye çabaladığının çocuklarımız bile farkında.
Her türlü gelişmeyi sakın bir şekilde izleyen milletimizin gerektiğinde neler yapabileceğini unutanların, 15 Temmuz gecesi yaşananları hatırlamalarında fayda var.
Bize yaşatmaya çalıştıklarının tamamının üstesinden geldiğimiz ve geleceğimiz, kesin. Not aldıklarımızı asla unutmayacağımız da!..